KIZIL BAYRAK SİYAH SANCAK

NAFİ ÇAĞLAR

Üyelik Girişi
NAFİ ÇAĞLAR - Kişisel
Ürün ve Hizmetler
Site Haritası
Takvim
BİZ NE İDİK
BİZ NE İDİK

Tanrı Dağları'ndan düze indik.
Bozkırlarda ata bindik.
Ne Moğol idik, ne Çin'dik...
Biz; Bilge Han, Kültiğin'dik...

Dinlemez idik Hindu'yu, Persi.
Çekinirdi, Moğol'u Rusu.
Sedleri aşardı akıncı hırsı.
Biz; Mete, Teoman idik...

Altaylar'da at koştururduk.
At nallarıyla su coştururduk.
Ne dinlenir, ne boş dururduk.
Biz; Oğuz, Kara Han idik...

Issık'ta su içer idik.
Sir-Derya'ya geçer idik.
At üstünde uçar idik.
Biz; Salur Han, biz Kazan idik..

Karabaş koçu 'yeni yıl' sayardık.
Üstüne onbir ongun koyardık.
At koşumuyla kültür yayardık.
Biz 'uygar' biz yaman idik..

Bizimdi; bütün Asya'nın içi.
Meskenimizdi; Pekin, Urumçi.
Karşı koyamazdı Mançur'u, Çin'i.
Biz 'hükümdar' biz 'han' idik...
 

Nafi Çağlar Mihmadlı

NE DİYE

NE DİYE

Bizans'a dayandı Çağrı komutan.
'Baş Emir' oldu Tuğrul Sultan.
Boy boy biz olduk Müslüman,
Alemdarlık bize gelsin diye...

Fırat' buraktık biz Kılıç Arslan'ı.
Diyojen'e gönderdik Alp Arslan'ı.
Anadolu'ya saldık Şah Süleyman'ı,
Anadolu da bizim olsun diye...

Paşalar atadık Sırbistan'a.
Donanma yolladık Hindistan'a.
Yollar açtırdık biz Arabistan'a,
Onlara da kader gülsün diye...

Bir 'il' eyledik biz Mısır'ı.
Adalette etmedik kusuru.
O zaman gördüler altın asrı,
Onlar da Türk'ü bilsin diye..

Afrika'da gezdirdik Barbaros'u.
Şimalde Baltık'a tıktık Rus'u.
Bize dayanmadı Frenk-Slav ordusu,
Dünyalar da bizi bilsin diye..

El birliği etti tüm İtilafı.
Yanlarındaydı, Hindu'su, Anzak'ı, safı.
Onlara gösterdik ettikleri gafı,
Türkiye'miz payidar kalsın diye...
 

Nafi Çağlar Hacıömeroğlu

 

FRENK'E ÇEYREK KALA

FRENK'E ÇEYREK KALA

 Altaylar’dan bir çıktık ki yola,
Bindik atlara, sürdük dört nala,
Durduk, Horasan’da verdik mola,
Şanlı Malazgirt’e çeyrek kala…

Talas’ta tanıdık o Osman’ı,
Otlak eyledik Dandanekan’ı,
Bağdat’ta, biz devraldık İslamı,
Anadolu’muza çeyrek kala…

Ordu sürdük Sina’ya, Kudüs’e,
Pes etmedik haçlıya, Bizans’a,
İşi bırakmadık öyle şansa,
Söğüt İli’mize çeyrek kala…

Doğudan girdik Anadolu’ya,
Kayıkla geçtik Gelibolu’ya,
Edirne’den vardık Niğbolu’ya,
İstanbul’umuza çeyrek kala…

İstanbul’ suz Büyük Hanlık yarım,
Bir hücum eyledi ki Yıldırım,
Fatih ile tamam oldu durum,
Roma, Viyana’ya çeyrek kala…

Sıkı kuşattı Kara Mustafa,
Korkuyla titredi, hep Avrupa,
O Giray düşürdü, o’nu gafa,
Frenk İlleri’ne çeyrek kala…


’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
12 Mayıs 1995-Batıkent/Ankara

 

ÇOBAN

ÇOBAN

 

ÇOBAN*

Kalmamış bu oymağın çoban*ı.
Elbet bir kısmı görür çabanı…
Bir gün sana bıkkınlık gelirse,
Hatırla, ağa ve bey babanı…

Bu soy; elbet tükenmez ve bitmez.
Yok olmaz, kaybolmaz ve de yitmez…
Lakin bu işler çobansız gitmez,
Senden başkası bunları gütmez…

Fakat, bir çoban bu soya yetmez…
Kimlik ise, bunlara fark etmez…
Nafiz bir yola baş koyduğunda,
Kesinlikle o yoldan çark etmez…




24 Ekim 2009 C.tesi 23:13
Güneşli / Bağcılar / İstanbul



Batur Nafiz TANÇAĞLAR " Nafi Çağlar Budunlu "


* Çoban ; Mahmatlı Dernek Başkanı Nafi Çağlar Budunlu

BATUR

BATUR


BATUR*


Ne gezersin İstanbul’larda Batur?
Sana engel mi ki, etraftaki sur?
Kendine dön; tekrar yumruğunu vur…
Eski yıllara yeniden düşler kur…

Hala buralarda mısın sen Batur?
Git; "Gazi" ili**ne çadırını kur…
Ağır ol; geç oymağın başında dur…
Gir; adam gibi otağ***ına otur…




24 Ekim 2009 Ctesi 22:20
Güneşli/Bağcılar/İstanbul



Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Budunlu "


* Batur ; Nafi Çağlar Budunlu
** Gazi İl ; Gaziantep
*** Otağ ; Bey çadırı

YALNIZ KURT VE ÇAKAL SÜRÜSÜ

YALNIZ KURT VE ÇAKAL SÜRÜSÜ



Bir yalnız kurttu, kendini adamıştı halka,
Etrafındaki ihanetler halka, halka,
Gene de hayatı sürüp gidiyordu,
Sürünerek, debelenerek, düşe kalka…

Durup ta bakmadı kalıbına, yaşına,
Tuz da atmamıştı ekmeğine, aşına,
Bu feleğe ne saflıklar ederken,
Felek, neler getirmedi ki başına…

Dünyalar sığmazdı, hayaline, düşüne,
Girmek istedi, eşsiz halkı(!)nın düşüne,
Gün geldi, yaktılar bağrını zavallının,
Küçük dilini yuttu, düşüne, düşüne…

Ne de güvenmişti, kendince yoldaşı(!)na
Hep onları dikmişti, köşelere, yol başına,
Melül gözlerinin perdesi açıldı önce,
Sonra, o gözleri ki; döndü fal taşına…

Korkmadı çevirdi sırtını eşi(!)ne, dostu(!)na,
Kimler göz dikmedi ki, hayatının kastına,
Art arda yedi sırtına kahpe hançerleri,
Sonra, küller değmez oldu o postuna…

Günleri güzelken, diyecek yoktu şanına,
Evvel akrabalar koşar gelirdi yanına,
Yerde; akrepler, tilkiler, sürüngenler,
Sonra gökte; akbabalar girdi kanına…

Nice hain, nice kansızlar vardı,
Etrafını kuçular, bocu köpekler sardı,
Zamane meydanında çakallar cirit atarken,
Benim soylu kurduma inleri bile dardı…

Karşısına geldiler de dost gibi durdular,
Akıl almaz dümenler, tuzaklar kurdular,
Kancık yılışmalarla ayağına dolandılar,
Her dönüşte sırtına nice darbeler vurdular…

Yol alamadı, gelen vurdu, giden vurdu,
Şöyle yere sağlam bastı, öylece durdu,
İyi düşündü, kendi kendine sordu,
Çakallara boğduruyorlardı kurdu…

Ademoğlu bu; varsın aşağılık olsun,
Yıkılsın bu haller, beylik, ağalık olsun,
Bir yer beğen, yalnız ve asil kurdum,
Başı yüce, hem dumanlık, dağlık olsun…




’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
30 Ocak 2003-Karşıyaka
Şehitkamil / Gaziantep


SOMA'DA YANDILAR
SOMA’DA YANDILAR

SOMA’DA YANDILAR

Neçe canlar yandı bu Soma’da,
Sanmayın, yanıp gittiler sobada,
Allah düşmana bile vermesin,
Ölenler öldü, kalanlar komada...

Payını da aldı Kırkağaç, Akhisar,
Yaralı çok, yüzlerce de ölü var,
Yakınları darmadağın olmuş, Gel bu yarayı sarabilirsen sar...

Korkulu yürekler gürp gürp atıyor,
Soğuk depolarda naaşlar yatıyor,
Kapılardan birer birer verilen,
Tabutlarda ne umutlar batıyor...

Yandılar, Soma’da yandılar,
Ekmeklerini kömüre bandılar.
Evlerinden tebessümle çıktılar,
Tekrar geri döneriz sandılar.
Yandılar, Soma’da yandılar...


Nafi ÇAĞLAR
Batur Nafiz Tançağlar
15 Mayıs 2014 Perş. 20:20
Nafi Çağlar Kısa Film
BİZİM ELLER / Karayusuflu Köyü
  • 7.Mevlit - 2.İftar Yemeği - 23/12/2012
  •  

     

    MİHMADLI HACI ÖMERLER DERNEĞİ 

    MEVLİTLİ İFTAR YEMEĞİ 

    ( 7. Mevlit -- 2. İftar Yemeği ) 

     

    Köylerde ve şehirde oturan bütün akrabalar,

    köylüler ve çevre köylüler davetlidir...

     

     

    Tarih ; 2 Ağustos 2013 Cuma

    Saat ; İkindi Namazı Sonrası / 18:00

    Yer ; Mevlit ; Karayusuflu Köyü Camii 

            İftar ; Memik Kiya Köy Odası 

    Şehitkamil / Gaziantep

     

     

     

    Gaziantep Mihmadlı Hacı Ömerler Oymağı

    Eğitim Kültür Dayanışma ve Araştırma Derneği

    Yönetim Kurulu Üyeleri




    Ziyaret Bilgileri
    Aktif Ziyaretçi2
    Bugün Toplam28
    Toplam Ziyaret320171
    Anket
    Sitemizde en çok etkilendiğiniz bölüm / yer neresidir ?
    Döviz Bilgileri
    AlışSatış
    Dolar34.186434.3234
    Euro37.566837.7174
    Hava Durumu
    Saat
    KIZIL BAYRAK SİYAH SANCAK

    KIZIL BAYRAK        

      SİYAH SANCAK


    Son kurultayın adı “Turan” olacak…
    Başımızın üstünde Kur’an olacak…
    Tarihin sahibi bu Türkler, yeniden,
    Şu yeryüzünde; nizamı kuran olacak…

    Türklük’ündür; ay ve yıldızlı al bayrak,
    İslamlığındır; o yeşil-siyah sancak.
    İkisinde cihana hakim kılacak,
    Turan soylu Türkler olabilir ancak…



    4 Ocak 2010 - K.Sinan/Bahçelievler/İst.


    Batur Nafiz TANÇAĞLAR
    " Nafi Çağlar Budunlu "

    CloudFlare
    TÜRK'ÜN DURUŞU

    TÜRK’ÜN DURUŞU

    Türk’ün çokberk olur yumruk vuruşu,
    İşte böyle olur Türk'ün duruşu…
    Ağır olur kalkışı, oturuşu,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

    Düzenbaz tilkiler, hep ürkek olur,
    Dalkavuk çakallar, hep korkak olur,
    Türk’ümü sorarsan hep erkek olur,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

    Karşısındakinin kimliğine bakmaz,
    Kimsenin gücü, makamını takmaz,
    İnandığı kutlu yoldan hiç çıkmaz,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

    Onlar için bilgedir ak sakallı,
    Gönüller engin, tavırlar akıllı,
    Bilirler, bu yol; dikenli, çakıllı,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

    Sayarlar, teyzeleri, halaları,
    Severler, yavruları, balaları,
    Geçerler, surları, kalaları,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

    Satmazlar, emmileri, dayıları,
    Korurlar, Oğuzlar’ı, Kayılar’ı,
    Korkmazlar, az olsa da sayıları,
    İşte böyle olur  Türk’ün duruşu…

    Üleşirler önlerindeki aşı,
    Yolda koymazlar, koldaş*ı, yoldaşı,
    Din-budun uğruna verirler başı,
    İşte böyle olur Bozkurt duruşu…

    Türklük’ün hası, esası mert olur,
    Milletinin derdi, o’na dert olur,
    Konu vatan ise, tavrı sert olur,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

    Türk der isen o’nun hası Nafi’dir,
    Tam Türk’tür o, katışıksız, safidir,
    Erkek görmek istersen, o kafidir,
    İşte böyle olur Türk’ün duruşu…
     

    Batur Nafiz TANÇAĞLAR
    ” Nafi Çağlar Budunlu “

    17 Mayıs 2008-K.Sinan
    Bahçelievler/ İstanbul
     

    * Koldaş ; Kollanılan kişi, arkadaş.

    ŞEHİT HASAN AĞA'M

    ŞEHİT HASAN AĞA'M


    Sefer emri ile düştü yollara,
    Neçe yerden geçti, gitti çöllere,
    Yedi gavur leşi baştan aştı da,,
    Hasret kaldı, yardım eden ellere…

    Hasan Ağa’m son nefeste yekindi,
    Dediler ki, vakitlerden ikindi,
    Yatıyordu, susuz yerde, yiğidim,
    Çırpındı da son bir defa silkindi…

    Nafi der ki; şad olasın Hasan Ağa,
    Ne miraslar bıraktınız bu çağa,
    Siz Yemen’de, canlarınız verdiniz,
    Ulaşamaz gavur bu Karadağ’a…

    Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
    Varıp Yemen İli’ni basan ağam…

    Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
    Buralardan olmasın tasan ağam...

    23 Ekim 2011 Pazar - 01:33
    K.Sinan/Bahçelievler/İST.


    Şehit Hasan Ağa; Dedem olup, Yemen şehididir.
    TÜRKÇE'Nİ

    TÜRKÇE’Nİ

    - 1 -

    Türkçe’ni, Türk’üm,Türkçe’ni…
    Uçmağa giden Türkçe’ni…
    Turan İli’nin Türkleri,
    Ko aparsın o Türkçe’ni…

    24 Ocak 2008 - Bakırköy / İst.

    - 2 -

    Türkçe’ni, Türk’üm Türkçe’ni…
    Çıkmaza giden Türkçe’ni…
    Türkler terk eder Türkçe’ni,
    Ne yaparsın o Türkçe’ni…

    20 Mayıs 2008 - Bahçelievler/İst.

    ÇUHURDA TÜRKMENEM
    ÇUHURDA TÜRKMEN’EM

    Binlerce yıldır; Samarra, Ur’da Türkmen’em.
    Alemde çoh yerde, orda, burda Türkmen’em.
    Neçe dövletler gurdugum öz vetanımda,
    Düşmüşem a dostlar, çuhurda Türkmen’em…

    Gışlar olanda , sagukta , garda Türkmen’em.
    Bir derbent, bir çuhurda, darda Türkmen’em.
    Kimi gelir vurur, kimi istemez sürer,
    Men bilmiyrem ki a dostlar, harda Türkmen’em…

    Mene, bend olmuş gal’alar, surda Türkmen’em.
    Ne şekil sahap olag bu yurda Türkmen’em.
    Dara düştügümüz vahıtlarda yol veren,
    Bir selam varanda öncü kurda, Türkmen’em…


    www.nafiztancaglar.com


    Batur Nafiz TANÇAĞLAR
    Nafi Çağlar Budunlu
    14 Mart 2011 Pt. 17:17
    K.Sinan/Bahçelievler/İst.
    Bize Antepli Derler

    BİZE ANTEPLİ DERLER

    Barak uzun havası,
    Leziz Kilis tavası,
    İşte kültür yuvası,

    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…

    Geniş Barak ovası,
    Yiğitlerin yuvası,
    Budur Antep liva*sı,

    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…

    Düşmanın en arsızı,
    Artık gelmez Fransız’ı,
    Yürekler görmez sızı,

    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…

    Kuzeyde Karadağ’ı,
    Kale gibi Türk Dağı,
    Kükreyen gençlik çağı,

    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…

    Doğuda Fırat nehri,
    Gözeldir, Sof’tan seyri,
    Ezelden Türk’ün şehri,

    30 Mart 2011 Ç.19:27
    Bağcılar / İstanbul


    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…

    Antep etrafı dağlar,
    Dağlarda güzel bağlar,
    Böyle der Nafi Çağlar,

    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…

    Bize Antepli derler,
    Burda düşmanı yerler…



    ’Batur Nafiz Tançağlar’
    Nafi Çağlar Hacıömerli
    12 Mayıs 2008-K.Sinan
    Bahçelievler/ İstanbul


    * Liva ; Osmanlı Döneminde sancak, il, şehir .

    Garadağ Gözeli

    GARADAĞ GÖZELİ

    Merzimen Çayı* durgun akar.
    Bir ucu da Fırat’a çıkar.
    Garadağ’da bir gözel gördüm,
    Bakışları sineler yakar…

    Garadağ’ın üstü yayladır.
    Sorun halin, acep hayledir.
    Bir duruşu adam öldürür.
    Bu Yörük gızları böyledir…

    Garadağ** dibi Yavuzeli.
    Bu dilber beni etti deli.
    Ya almalı ya da gitmeli,
    Söyleyin dostlar ne etmeli? ..



    Batur Nafiz TANÇAĞLAR
    ’Nafi Çağlar Mahmatlı’
    22 Mart 2011 Salı 01:22
    K.Sinan/Bahçelievler/İst.


    * Merzimen Çayı ; Gaziantep Yavuzeli ilçesinde bir çay adı.
    ** Garadağ ; Fırat Nehri’nden Yavuzeli-Araban arasından batıya doğru uzanan
    dağın adı.