KIZIL BAYRAK SİYAH SANCAK

NAFİ ÇAĞLAR

Üyelik Girişi
NAFİ ÇAĞLAR - Kişisel
Ürün ve Hizmetler
Site Haritası
Takvim
BİZ NE İDİK
BİZ NE İDİK

Tanrı Dağları'ndan düze indik.
Bozkırlarda ata bindik.
Ne Moğol idik, ne Çin'dik...
Biz; Bilge Han, Kültiğin'dik...

Dinlemez idik Hindu'yu, Persi.
Çekinirdi, Moğol'u Rusu.
Sedleri aşardı akıncı hırsı.
Biz; Mete, Teoman idik...

Altaylar'da at koştururduk.
At nallarıyla su coştururduk.
Ne dinlenir, ne boş dururduk.
Biz; Oğuz, Kara Han idik...

Issık'ta su içer idik.
Sir-Derya'ya geçer idik.
At üstünde uçar idik.
Biz; Salur Han, biz Kazan idik..

Karabaş koçu 'yeni yıl' sayardık.
Üstüne onbir ongun koyardık.
At koşumuyla kültür yayardık.
Biz 'uygar' biz yaman idik..

Bizimdi; bütün Asya'nın içi.
Meskenimizdi; Pekin, Urumçi.
Karşı koyamazdı Mançur'u, Çin'i.
Biz 'hükümdar' biz 'han' idik...
 

Nafi Çağlar Mihmadlı

NE DİYE

NE DİYE

Bizans'a dayandı Çağrı komutan.
'Baş Emir' oldu Tuğrul Sultan.
Boy boy biz olduk Müslüman,
Alemdarlık bize gelsin diye...

Fırat' buraktık biz Kılıç Arslan'ı.
Diyojen'e gönderdik Alp Arslan'ı.
Anadolu'ya saldık Şah Süleyman'ı,
Anadolu da bizim olsun diye...

Paşalar atadık Sırbistan'a.
Donanma yolladık Hindistan'a.
Yollar açtırdık biz Arabistan'a,
Onlara da kader gülsün diye...

Bir 'il' eyledik biz Mısır'ı.
Adalette etmedik kusuru.
O zaman gördüler altın asrı,
Onlar da Türk'ü bilsin diye..

Afrika'da gezdirdik Barbaros'u.
Şimalde Baltık'a tıktık Rus'u.
Bize dayanmadı Frenk-Slav ordusu,
Dünyalar da bizi bilsin diye..

El birliği etti tüm İtilafı.
Yanlarındaydı, Hindu'su, Anzak'ı, safı.
Onlara gösterdik ettikleri gafı,
Türkiye'miz payidar kalsın diye...
 

Nafi Çağlar Hacıömeroğlu

 

FRENK'E ÇEYREK KALA

FRENK'E ÇEYREK KALA

 Altaylar’dan bir çıktık ki yola,
Bindik atlara, sürdük dört nala,
Durduk, Horasan’da verdik mola,
Şanlı Malazgirt’e çeyrek kala…

Talas’ta tanıdık o Osman’ı,
Otlak eyledik Dandanekan’ı,
Bağdat’ta, biz devraldık İslamı,
Anadolu’muza çeyrek kala…

Ordu sürdük Sina’ya, Kudüs’e,
Pes etmedik haçlıya, Bizans’a,
İşi bırakmadık öyle şansa,
Söğüt İli’mize çeyrek kala…

Doğudan girdik Anadolu’ya,
Kayıkla geçtik Gelibolu’ya,
Edirne’den vardık Niğbolu’ya,
İstanbul’umuza çeyrek kala…

İstanbul’ suz Büyük Hanlık yarım,
Bir hücum eyledi ki Yıldırım,
Fatih ile tamam oldu durum,
Roma, Viyana’ya çeyrek kala…

Sıkı kuşattı Kara Mustafa,
Korkuyla titredi, hep Avrupa,
O Giray düşürdü, o’nu gafa,
Frenk İlleri’ne çeyrek kala…


’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
12 Mayıs 1995-Batıkent/Ankara

 

ÇOBAN

ÇOBAN

 

ÇOBAN*

Kalmamış bu oymağın çoban*ı.
Elbet bir kısmı görür çabanı…
Bir gün sana bıkkınlık gelirse,
Hatırla, ağa ve bey babanı…

Bu soy; elbet tükenmez ve bitmez.
Yok olmaz, kaybolmaz ve de yitmez…
Lakin bu işler çobansız gitmez,
Senden başkası bunları gütmez…

Fakat, bir çoban bu soya yetmez…
Kimlik ise, bunlara fark etmez…
Nafiz bir yola baş koyduğunda,
Kesinlikle o yoldan çark etmez…




24 Ekim 2009 C.tesi 23:13
Güneşli / Bağcılar / İstanbul



Batur Nafiz TANÇAĞLAR " Nafi Çağlar Budunlu "


* Çoban ; Mahmatlı Dernek Başkanı Nafi Çağlar Budunlu

BATUR

BATUR


BATUR*


Ne gezersin İstanbul’larda Batur?
Sana engel mi ki, etraftaki sur?
Kendine dön; tekrar yumruğunu vur…
Eski yıllara yeniden düşler kur…

Hala buralarda mısın sen Batur?
Git; "Gazi" ili**ne çadırını kur…
Ağır ol; geç oymağın başında dur…
Gir; adam gibi otağ***ına otur…




24 Ekim 2009 Ctesi 22:20
Güneşli/Bağcılar/İstanbul



Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Budunlu "


* Batur ; Nafi Çağlar Budunlu
** Gazi İl ; Gaziantep
*** Otağ ; Bey çadırı

YALNIZ KURT VE ÇAKAL SÜRÜSÜ

YALNIZ KURT VE ÇAKAL SÜRÜSÜ



Bir yalnız kurttu, kendini adamıştı halka,
Etrafındaki ihanetler halka, halka,
Gene de hayatı sürüp gidiyordu,
Sürünerek, debelenerek, düşe kalka…

Durup ta bakmadı kalıbına, yaşına,
Tuz da atmamıştı ekmeğine, aşına,
Bu feleğe ne saflıklar ederken,
Felek, neler getirmedi ki başına…

Dünyalar sığmazdı, hayaline, düşüne,
Girmek istedi, eşsiz halkı(!)nın düşüne,
Gün geldi, yaktılar bağrını zavallının,
Küçük dilini yuttu, düşüne, düşüne…

Ne de güvenmişti, kendince yoldaşı(!)na
Hep onları dikmişti, köşelere, yol başına,
Melül gözlerinin perdesi açıldı önce,
Sonra, o gözleri ki; döndü fal taşına…

Korkmadı çevirdi sırtını eşi(!)ne, dostu(!)na,
Kimler göz dikmedi ki, hayatının kastına,
Art arda yedi sırtına kahpe hançerleri,
Sonra, küller değmez oldu o postuna…

Günleri güzelken, diyecek yoktu şanına,
Evvel akrabalar koşar gelirdi yanına,
Yerde; akrepler, tilkiler, sürüngenler,
Sonra gökte; akbabalar girdi kanına…

Nice hain, nice kansızlar vardı,
Etrafını kuçular, bocu köpekler sardı,
Zamane meydanında çakallar cirit atarken,
Benim soylu kurduma inleri bile dardı…

Karşısına geldiler de dost gibi durdular,
Akıl almaz dümenler, tuzaklar kurdular,
Kancık yılışmalarla ayağına dolandılar,
Her dönüşte sırtına nice darbeler vurdular…

Yol alamadı, gelen vurdu, giden vurdu,
Şöyle yere sağlam bastı, öylece durdu,
İyi düşündü, kendi kendine sordu,
Çakallara boğduruyorlardı kurdu…

Ademoğlu bu; varsın aşağılık olsun,
Yıkılsın bu haller, beylik, ağalık olsun,
Bir yer beğen, yalnız ve asil kurdum,
Başı yüce, hem dumanlık, dağlık olsun…




’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
30 Ocak 2003-Karşıyaka
Şehitkamil / Gaziantep


SOMA'DA YANDILAR
SOMA’DA YANDILAR

SOMA’DA YANDILAR

Neçe canlar yandı bu Soma’da,
Sanmayın, yanıp gittiler sobada,
Allah düşmana bile vermesin,
Ölenler öldü, kalanlar komada...

Payını da aldı Kırkağaç, Akhisar,
Yaralı çok, yüzlerce de ölü var,
Yakınları darmadağın olmuş, Gel bu yarayı sarabilirsen sar...

Korkulu yürekler gürp gürp atıyor,
Soğuk depolarda naaşlar yatıyor,
Kapılardan birer birer verilen,
Tabutlarda ne umutlar batıyor...

Yandılar, Soma’da yandılar,
Ekmeklerini kömüre bandılar.
Evlerinden tebessümle çıktılar,
Tekrar geri döneriz sandılar.
Yandılar, Soma’da yandılar...


Nafi ÇAĞLAR
Batur Nafiz Tançağlar
15 Mayıs 2014 Perş. 20:20
Nafi Çağlar Kısa Film
BİZİM ELLER / Karayusuflu Köyü

Nafi Çağlar Şiirleri .


NAFİ ÇAĞLAR ŞİİRLERİGAZİANTEP ; Karayusuflu köyü mezarlığı / Zöhre ÇAĞLAR mezarı








D  Ö  R  T  L  Ü  K  L  E  R


PARAYA YAKARIŞ

Para ne olursun gelme bize,
Korkarım, biz de geliriz dize,
Kabul, sen çok büyüksün(!) güçlüsün(!)
Anla, ne gerek var uzun söze…


28 Kasım 2001 - Şehitkamil / Gaziantep



ADAM OLUNUYORMUŞ !..

Adam olunuyormuş kese ile,
Süslü püslü birkaç elbise ile,
Tamam o zaman, ben adam değilim(!)
Artık görüşmeyeyim kimse ile…


4 Aralık 2001 - Şehitkamil / Gaziantep



SİLLE

Hayat su gibi akıp gidiyor,
O yar da bana bakıp gidiyor,
Ömrüm böyle geldi, geçti, gitti,
Kader silleyi çakıp gidiyor…

4 Ağustos 2003 – Ş.Kamil/G.Antep



KUTLU OLSUN

Kutlu olsun bu mübarek ramazan, kandilin.
Pislikten temizlensin, güney dağın, Kandil’in.
Allah affetsin, ordu def etsin, bayram olsun.
Halay başları çekesin elinde mendilin…


27 Temmuz 2006 - Güneşli / Bağcılar / İst.



APAR NAFİZ

Türkçe’miz elden gidiyor apar Nafiz.
O hain dillerin elinden kopar Nafiz.
Uyandır, o aymaz Türkler’i, yoksa,
Her biri bir yaban dile tapar Nafiz…

29 Temmuz 2006 – Güneşli/Bağcılar/İst.




BOŞ DURMA

Türkçe’miz elden gidiyor koş durma.
Çabala kurtar dilini boş durma.
Her ahmak bir dile sarıladursun.
İşler yolundaymış gibi boş durma.

29 Temmuz 2006 - Güneşli/Bağcılar/İst.



EY YAFES SOYLU

Ey Yafes soyundan Turan oğlu Türk,
Geleceğinden tasalan, kork ve ürk.
Ayağın yalın, baldırın çıplakken,
Başın açık, eline geçer mi kürk…

31 Temmuz 2006 - Güneşli/Bağcılar/İst.




SOYSUZLAR

Nerde üç kağıtçılar, çıkarcılar varsa,
Derdidir onların, birkaç parsel ve arsa...
Savaş çıksa, ortalık birbirine girse,
Yine de kapmaya çalışırlar bir parsa…


27.01.2007/Ct.07:27
Kocasinan/Bağcılar/İST.



NAFİZ’İN UTKUSU

Turan İli’nin utkusu.,
Türk’ün Dili’nin utkusu.
Yeryüzü hep Türkçe söyler,
Budur Nafiz’in utkusu…


24 Ocak 2008 - Bakırköy / İst.



TÜRKÇE’M ÇINARIM

Türkçe’m, çınarım, dallarını kimler kopardı.
Sana bunları, hep kayıtsız Türkler yapardı.
Onlar seni unutur, doğru yoldan sapardı.
Türlü dillere, deyimlere sanki tapardı.

31 Ocak 2008 - Bakırköy / İstanbul



ARTIK DAYANAMAM

Her Cuma, kürsüye çıkıp “poroblem” diyor imam.
Diyorum ki “bir bu eksikti, bittik artık, tamam…”
Hakimi, hekimi, bıktım ben, uyarayım kimi…
Dilciler de söylüyor, artık buna dayanamam…


20 Nisan 2008 - Beşyol/K.Çekmece / İst.



HİDAYET YA ALLAH

Sen Türk’sün, berraksın, işte sensin Bengi-Su*.
Resul hadisindeki Kan Tura** işte bu…
İslamlık, yine Türklükle ayağa kalksın,
Hidayet Ya Allah, ver medet, hu Allah hu…

21 Nisan 2008 - Kocasina/Bahçelievler / İst.

* Bengi-Su ;
Uğur getirdiği kabul edilen dilek taşı.

** Kan Tura
;
Hz. İbrahim’in eşlerinden (3.eşi) birisinin adı.
Han Türk, Yönetici Türk kadını, Baş Katun...





KALMADI KURUM

Ey Yenisey, ey Beşbalık, ey Karakurum,
Bin yılı geçti, oralarda nedir durum?
Bir de gelin, buralarda halimi sorun,
Ne gücüm, ne görkemim kaldı, ne de kurum…

31 Mayıs 2008 - Beşyol/K.Çekmece / İst.



UYGURLUK / UYGARLIK

Milletlere uygarlık gelmişse,
Bunun sebebi, sahibi, Uygur,
Ey hırsız dünya kendine yont ve
O yalanları uydur da uydur…

31 Mayıs 2008 - Beşyol/K.Çekmece/İst.



BİZİM CEZAYİR

Amerikan’a ceza* keserdi bizim Cezayir.
Gün olur, Amerika, yine biz Türk’ten ceza yir.
Gölündü Akdeniz,çırpar dururdun,tekrar canlan,
Çalsın marşlar, zafer bizim, yektir Allah, Allah bir…

27 Eylül 2008 - Süleymaniye/İstanbul


* Ceza ;
Osmanlı Türk Devleti döneminde ABD.ye kesilen ceza.
5 Eylül 1795 tarihli anlaşmaya göre; ABD, Cezayir’deki
gemilerin iadesi ve gerek Atlantik’te, gerekse Akdeniz’de
ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması
karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını
(216.000 dolar) ödeyecekti. Dili Türkçe olan ve
22 maddeden oluşan anlaşmaya,
ABD adına George Washington ve Osmanlı adına
Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı imza koydular.
Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış oldu. Dili Türkçe olan
bu anlaşma belgesi; ABD’nin tarihinde yabancı dil ile
yaptığı ilk ve tek belge olmasının yanında, ABD nin
başka bir devlete vergi ödemeyi kabul ettiği tek
Amerikan belgesidir. Aynı zamanda ABD başkanının
ancak bizim Cezayir Beylerbeyi ile aynı seviye kabul
edildiğinin de delilidir bu belge…




MAYA’N BELLİ

Kökün derinlerde, Aztek, Maya gibisin…
Mayan belli, sen bir demir kaya gibisin…
Üç günlük devletler doluşurken uzaya,
Söyle, sen hala ne diye yaya gibisin…


4 Kasım 2008 Salı 10:27
Kocasinan/Bahçelievler/İstanbul



HASRET Mİ KALACAĞIZ

Hasret mi kalacağız biz Mardin’e Muş’a?
Yalnız hayal mi kuracağız, Yemen, Huş’a?
Bu ülke dönecek mi kırkılmış bir kuşa
Silkin Ey Türk Milleti, nedir bu hallerin?...


Batur Nafiz Tançağlar
28 Ekim 2009 Çarş.13:49
Şehremini/Fatih/İstanbul




HABERİM

Önünde sonunda orasıdır yerim.
Orada bulunur, ölüm veya dirim.
Eğer, ölüm ya da dirim bulunmazsa,
Yine ancak ordan alınır haberim…

14 Ocak 2010 Perş. 08:28
Kocasinan/Bahçelievler/İst




TAZE FİDAN

Yetişir taze fidan, boy atar, dal olur…
Kızarmaya başlar, rengi de al al olur…
Tomurcuklar açar, acayip bir hal olur…
Tadından da yenilmez, doyulmaz bir bal olur…

10 Şubat 2010 Çarşamba 23:43
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



NEDİR BU KIYGIN*

Yıllardır yetmedi mi bana ettiğin kıygın?
Gerçek alemden yana hiç kalmadı mı kaygın?
İki dünyanın birinde hesap vereceksin,
Beni geç, yaratana da mı kalmadı saygın?...

3 Mart 2010 Çarşamba 09:00 K
ocasinan/Bahçelievler/İst.

* Kıygın
;
Zulüm, eziyet.



NİÇÜN?

Niçün bu bayrama derler “navruz” ki?
“Ulu Gün” dense, daha hoş ve uz ki…
“Yeni Gün” , “Kutsal Gün” denmezse eğer,
Şu üregim olur, sanki bir buz ki…


31 Mart 2010 Çarş. 11:31
Kocasinan/Bahçelievler/İst.


TUYUĞ

Tuyuğ; Turan’ın, Oğuz’un özüdür.
Çağatay, Hazar Türkü’nün sözüdür.
Dil arı, akıcı, berrak su kimi,
Çoban pınarının tam gözüdür…

31 Mart 2010 Çarş. 11:55
Kocasinan/Bahçelievler/İst.

Tuyuğ ;
Eski Türk şiirinin dörtlüklerinden doğmuş, dörtlük
nazım biçimine sahip olan, ancak her dizesi ;
divan edebiyatında olduğu gibi aruz vezniyle
yazılmış olan nazım şeklidir.




YUĞ*

Muştusuz, zincirli yıllarım bir yuğ.
Turan Elleri’ne olsam bir başbuğ…
 Çıkıp varsam, öksüz Türk Yurtları’na,
Soylara, boylara versem birer tuğ…

31 Mart 2010 Çarş. 12:59
Kocasinan/Bahçelievler/İst.

* Yuğ ; Yoğ,Yas.



BOZMAZ

Duruşlu adam duruşunu bozmaz.
Vuruşlu adam vuruşunu bozmaz.
Kutsal dava için böyle adamlar,
Değil metelik, kuruşunu bozmaz.

2 Nisan 2010 Cuma 17:57
K.Sinan/B.Evler/İstanbul





DİNLE ATALAR SÖZÜNÜ

Eğer kaybetmediysen sen özünü,
Dinle, atalarının her sözünü.
Eğer dinlemezsen sen bu sözümü,
Bil ki; yaşla doldurursun gözünü…

19 Nisan 2010 P.Tesi 21:36
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




ÇAĞLAR

Gör ey Çağlar! Batur Nafiz Çağlar.
Akmakta çaylar, dereler çağlar…
Kanlarımız kabarırsa bir gün,
Tekrar kapanır, açılır çağlar…

25 Nisan 2010 Pazar 20:45
K.Sinan/Bahçelievler/İstanbul




TÖZÜM BELLİ

Hamurum, yapım tözüm belli.
Dövülmüş gelmiş özüm belli…
Bir haddelendim, bir dağlandım,
Kavrulmuş gelmiş közüm belli…


26 Nisan 2010 P.Tesi 23:46
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




MAYAM BELLİ

Çamurum, katkım mayam belli.
Aldığım kandan, payem belli…
Bir sendelendim, bir diklendim,
Taş gibi duran kayam belli…


27 Nisan 2010 Salı 12:27
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




APARIN HEY!

Türkçe’miz elden gidiyor apar*ın hey!
Hain dillerin elinden koparın hey!
Uyanın, uyandırın, şu sözlerimiz,
Kalmasın ellerine bir çoparın hey!..


28 Nisan 2010 Çarş 00:47
K.Sinan/B.Evler/
İstanbul

* Aparmak
;
Alıp kurtarmak, kaçırmak




YES-İ’Lİ AHMET

O’dur kutlu, o’dur pirlerin piri.
O’dur ölümsüz, yaşayan hep diri.
O’nda bulunmaz dünyanın bir kiri.
O’dur “Yes-i’li Ahmet” diye biri…


11 Mayıs 2010 Salı 10:11
K.Sinan/B.Evler/İstanbul



AYI GÖRDÜM

Mevsim bahardı, bir takvime baktım ayı gördüm…
Akşamdı, baktım göklere yıldızlar, ayı gördüm…
Yürüdüm, dağlar, yaylalar ve ovaları geçtim…
Vardım bir şehre, etrafta bir sürü ayı gördüm…


12 Mayıs 2010 Çarşamba 05:25
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



ÜRKMESE DELİ TAY !

Ürkmese de, şöyle akıllı bir tay olsa!
Düğün dernek kurulsa, büyük bir toy olsa!
Töretse şu neslimi, asil bir soy olsa!
Büyüse balalarımız, hep bir boy olsa…


12 Mayıs 2010 Çarşamba 08:40
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



SIĞINABİLSEM !..

Sığındığım limanım, sessiz bir koy olsa.
Düğün dernek kurulsa, büyük bir toy olsa!
Töretse şu neslimi, asil bir soy olsa!
Büyüse balalarımız, hep bir boy olsa…


12 Mayıs 2010 Çarşamba 08:40
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



YERKÜRE’NİN MU’SU

Nereye battı Yerküre’nin Mu’su?
Nereye gitti insanlığın usu.
Uslar olsa da, niyetleri kötü,
Türklük’e kurulmuş, hain bir pusu…


1 Haziran 2010 Salı 20:20
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



BİR SES !

Bir ses yükseldi Altaylar’dan!
Ey! Şu gururum Batur dedi.
İrkildim! Bir baktım o yana,
Gel yamacıma otur dedi!..


2 Ağustos 2010 P.Tesi 15:44
Kocasinan/Bahçelievler/İst




YUT PEKMEZİ

Üzüm pekmezi ve dut pekmezi.
Bin derde devadır, tut pekmezi.
Kışın üşürsen, halsiz düşersen,
Durma! Kaşık kaşık yut pekmezi…


23 Ekim 2010 C.Tesiı 19:23
Kocasinan/Bahçelievler/ İst.




YOĞURTLA YE PEKMEZİ

Kuş burnu, bir de armut pekmezi.
Zile, Antep, Mersin, Mut pekmezi.
Derdine şifa olsun diyorsan,
Yoğurtla ye, bir umut pekmezi…

26 Ekim 2010 Salı 09:09
K.Sinan/Bahçelievler/ İst.




HENDEK YOLUNDA

Hendek, Hendek, Sakarya-Hendek…
Saman gelir hep, bendek bendek…
Bir yar gördüm Hendek Yolu’nda…
Yaklaştım, boyu-boyuma denk…


4 Aralık 2010 C.Tesi 12:32
K.Sinan/Bahçelievler/İst.



DONU BOZUK

Adamın donu bozuk.
Rengi, hem kanı bozuk.
Neresinden tutayım,
Bilsen, her yanı bozuk…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Budunlu”
3 Nisan 2011 Pazar 11:44
Uzunçayır/Kadıköy/İst.




BAŞI BOZUK

Adamın kaşı bozuk.
Zehirdir, aşı bozuk.
Neresini düzeltem,
Bir tamam başı bozuk…


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Budunlu”
3 Nisan 2011 Pazar 11:44
Acıbadem/Göztepe/İst.



ÇEKEN GÜZEL

Şu boz deveyi çeken güzel.
Beni kendine çeken
güzel.
Ben etrafında dolandıkça,
Bakıp,içini çeken
güzel


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Mahmatlı”
5 Nisan 2011 Salı 00:35
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




TÜTMEDİ OCAĞI

Şu fani dünyayla pek olmamıştı bağı.
Hiç te yanmamıştı, tütmemişti ocağı.
Yürüdü ölüme, vardı bir tek Allah’ı, B
ir elde bayrağı, bir elinde sancağı…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
16 Nisan 2011 C.Tesi 01:34
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



BİN YIL BENİMDİR

Yine boyayacağım elmayı kızıla.
Yine ulaşacağım uçlara, buzula.
Önümdeki yüzyıl değil, bin yıl benimdir,
Ey Türk Budun! Bu sözüm bir yana yazıla…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
17 Nisan 2011 Pazar 09:09
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



HERKESİN ÖMRÜ

Leyleğin ömrü lak lakla geçiyor,
Ördeğin ömrü vak vakla geçiyor,
Dünya fırıldamış, dönüp gidiyor,
Bizlerin ömrü bak bakla geçiyor…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
17 Nisan 2011 Pazar 17:17
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




KARININ İSTEĞİ

Ne evime getirsin haram para,
Ne de olsun, pis, adi bir zampara,
Ne başımı eğdirsin düşmanlara,
Ne de açsın yüreğimde yara…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
19 Kasım 2011 P.tesi 03:56
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



KAR GETİRDİM

Ayağımı sürüdüm beyaz kar getirdim.
Şu Antep Eli’ne de kazanç, kar getirdim.
İstanbul
’lardan buraya boş gelmedim ben,
Yanımda güzel mi güzel bir yar getirdim.

Batur Nafiz TANÇAĞLAR

“ Nafi Çağlar Mahmatlı “
21 Ocak 2012 Ct. 13:21
Şahinbey / Gaziantep



YOLCULUK GÖRÜNDÜ ANTEP’E

Benim şu İstanbul’um yedi tepe,
İnsanın ağzı açık kalır, olur pepe,
Buralarda hökmümü doldurdum artık ben,
Bu sene yolculuk görnüyor Antep’e…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı ”
28 Ocak 2012 Ct. 12:52
Şahinbey / Gaziantep



YUL ÇAĞLAR KUL ÇAĞLAR

Kayalıklardan dökülür gelir yul çağlar ,
Ara yolunu yolaklarını bul çağlar,
Seni kurtarmaz sıratta para pul Çağlar,
Kendini bil kendini ey aciz kul Çağlar...


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı ”
12 Şubat 2012 Pazar 20:12
Şirinevler /Bahçelievler /İst.


NAZAR ÇARPTI

Nazar çarptı ey dostlar, ben bahtsızı nazar.
Bütün varlıklarım gidiyor, azar azar.
Bu dünyada varlığımda bir, yokluğumda,
Varsın Rabb’im alsın şu canımı ne yazar...


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı ”
23 Mart 2012 Cuma 19:34
Gültepe /Küçükçekmece /İst.




SERDENGEÇTİ

Serdengeçti hey!, bizim Serdengeçti,
Bilir misin, bu yiğit nerden geçti ?
Demir parmaklıklar, kalın duvarlar...
Yerlerin altında, bir yerden geçti...

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mihmadlı ”
17 Şubat 2013 Pazar 10:17
Sefaköy /Küçükçekmece /İst.



AKRABALARIM

Akbabalarım ey , akrabalarım,
Üstüme çullanan akbabalarım,
Yüreğimi lime lime edenler,
Benim kanım, zalım akrabalarım...

Batur Nafiz Tançağlar
"Nafi Çağlar Mihmadlı"
19 Şubat 2013 Salı
Kocasinan/B.Evler/İst.




ACI BADEM

Acı badem , acı badem,
Dağlarda yetişir acı baedem,
Durma! yardım et o zaman,
Şu garibe acıdın madem...

Batur Nafiz Tançağlar
Acıbadem / Üsküdar / İstanbul




HACI BEKTAŞ HÜNKARIMIZ

Şol Hacı Bektaş Veli ; Hünkarımız !
Fani dünyada ebedi karımız.
Ruhumuza ışık veren varımız.
Ol canımız, yoldaşımız, yarımız...

Batur Nafiz Tançağlar
"Nafi Çağlar Mihmadlı"
5 Mayıs 2013 Pazar 15:00
Ömür / Bahçelievler /
İstanbul



HACI BEKTAŞ HÜNKARIMIZ

Şol Hacı Bektaş Veli ; Hünkarımız !
Fani dünyada ebedi karımız.
Ruhumuza ışık veren varımız.
Ol canımız, yoldaşımız, yarımız...

Batur Nafiz Tançağlar
"Nafi Çağlar Mihmadlı"
5 Mayıs 2013 Pazar 15:00
Ömür / Bahçelievler / İstanbul
 


İNSANI GÖRMELİ


Vermeli, imkan vermeli.
Kadın, para, makam vermeli,
İnanın türlü hallerini,
İşte! ondan sonra görmeli...

Batur Nafiz Tançağlar

28 Ekim 2013 Pt. 08:48
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul


ÖZÜM GEÇİYOR

Özüm geçiyor, özüm geçiyor.
Sanma kimseye sözüm geçiyor.
Yollara şöyle bir baktım ki,
Benim iki gözüm geçiyor !


Batur Nafiz Tançağlar

4 Aralık 2013 Salı 10:05
Yeşilova/Küçükçekmce/İst.




BU BELBET*TE

Bu belbette dostlar bu belbette,
Başım ki, sıkıştı bu belbette.
Bu haller ilk değil, bu son değil,
Bundan da kurtulurum elbette...


Batur Nafiz Tançağlar
14 Aralık 2013 Ct.09:21
Gültepe/Küçükçekmce/İst.


* Belbet ; Anadolu' da genellikle köy evlerinde,
tağalarda (pencerelerde) güvenliği sağlamak amacıyla,
belli yerlerde delikleri olan ve bu deliklerle birbirine
geçirilerek, bir adamın sığmayacağı kadar kareli
boşluklarla, tağanın dışardan girişini tamamen
kapatacak şekilde ve uçları duvarlara sabitlenen
bir düzenektir. 



KIZ GELİR

Kız gelir bekle kız gelir,
Dünya güzeli kız gelir,
Aradığım kız gelirse,
Diğerleri bana vız gelir...


Batur Nafiz Tançağlar
14 Aralık 2013 Pzr. 14:54
Yüzyıl / Bağcılar /
İstanbul




KIRK KIRILMAZ

Yaz gelir hey yaz gelir,
Kıştan sonra yaz gelir.
Dostunu satanlara,
Kırk kırılmaz az gelir...



Batur Nafiz Tançağlar
14 Aralık 2013 Pzr. 14:54
Yüzyıl / Bağcılar /
İstanbul



KARSAMBAÇ


Canın isterse karsambaç,
Durma karlı dağlara kaç,
Al karları, dön köyüne ,
Tana tane pekmeze saç...

Batur Nafiz Tançağlar
15 Aralık 2013 Pzr..09:21
Yeşilova/Küçükçekmce/İst.



BABA GİBİ ABA GİBİ

Gönlünce akraba gibi,
Yerince, bir baba gibi,
Fırtınalardan koruyan,
Kalınca bir aba gibi...

Batur Nafiz Tançağlar
16 Aralık 2013 P.Tesi.09:25
Meskenler/Küçükçekmce/İst.


KİYA OL MEMİK OL

Paşa ol, ağa ol, kiya ol, Memik ol.
Güngörmüş bir Bozkurt gibi uyanık ol.
Durma çalış yüksek mefkureler için,
Tarihin seni yazdığına tanık ol...

Batur Nafiz Tançağlar
19 Aralık 2013 Perş. 07:45
Yeşilova/K.Çekmece/İst.

 

ARNAVUT KARA DAVUT

Öyle bir adam ki Kara Davut.
Sorarsanız aslını Arnavut.
En inat adam benim der Davut,
Avut kendini boş yere avut...

Batur Nafiz Tançağlar
20 Aralık 2013 Cuma 17:45
Yeşilova/K.Çekmece/İst.

 


TASA YASA

İlme dokun hemen, elinde asa
Çalış ilim için, eyleme tasa,
Hayatı bırakıp boğulma yasa,
Böyle ömür bana dar derler yasa...


Batur Nafiz Tançağlar
29 Aralık 2013 Pazar 21:27
Yeşilova/K.Çekmece/İst.




NARLIDERE

Gözümde tüter Narlıdere, 
Ben söz söylemem ki boş yere,
Oraya gitmiştim askere,
Her tüfek dikişine gurban...


Batur Nafiz Tançağlar
3 Ocak 2014 Cuma 18:18
Yeşilova/K,Çekmece / İstanbul



TENİ KIRMIZI

Şu Yavuzeli'nin düzü,
Köpekler ısırdı bizi,
Geber git teni kırmızı,
Fitneye düşürdün bizi...

Batur Nafiz Tançağlar
17 mART 2014 p.tESİ 10:02
Siyavuşpaşa/Bahçelievler/İstanbul


BİRİSİ KAFİ

Hambali, Maliki, Şafi,
Hepsine inanır Nafi.
Bir de İmam-ı Hanifi,
Her biri insana kafi...


Batur Nafiz Tançağlar
23 Mart 2014 Pazar 13:27
Yeşilova/.Çekmece/İstanbul




OCAKTA YANDILAR

Yandılar bucakta yandılar,
Yandılar kucakta yandılar,
Yandılar sıcakta yandılar,
Yandılar ocakta yandılar...

Nafi ÇAĞLAR
Batur Nafiz Tançağlar
16 Mayıs 2014 Cuma 20:10
Çobançeşme/Yeşilova/İstanbul



SADUN KÖPRÜLÜ

Öksüz yurdum Türkmen Eli,
Zengin Lehçesi, gözeldir dili,
Altınköprü’nün biricik gülü,
Bir bayraktır Sadun Köprülü...


NAFİ ÇAĞLAR BUDUNLU
" Batur Nafiz Tançağlar "
2 Haziran 2014 21:06
K.Çekmece / İstanbul





ŞİRE MEVSİMİ

Ağustos Eylül üzüm mevsimi,
Ekim Kasım bağ bozum mevsimi,
Cevizleri şıraya batırıp,
İplere sucuk düzüm mevsimi...


Nafi Çağlar Budunlu
Batur Nafiz Tançağlar
10 Ekim 2014 Cuma 09:27
Şehitkamil/Gaziantep






KETE

Kete, lezzetli kete,
Yaylada yenir güzel kete,
Bir kete yersen eğer,
Gerek varmı bir lokma ete.


Nafi Çağlar Budunlu
Batur Nafiz Tançağlar 
25 Ekim 2014 Cumartesi 13:27
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul






BİR GÜN

Bir gün; bir han, bir hakan,
Buna kan gerekir, kan...
Büyük ülkümüz için,
Çekinmez, veririz can...


Nafi Çağlar Budunlu
Batur Nafiz Tançağlar
6 Kasım 2014 Cuma 09.59
Şehitkamil/Gaziantep




NAFİ ÇAĞLAR BUDUNLU

Bizim Nafi Çağlar Budunlu,
Düşmanlara eli odunlu.
Ekmeğine de tuz atmamış,
Hamuru da ufralı unlu...



Nafi Çağlar Budunlu

Batur Nafiz Tançağlar
...Kasım 2014
İstanbul



HENÜZ VAKİT VARKEN

Henüz vakit varken,
Daha zaman erken,
Ölüme gitmeyin,
Gezmeye giderken...

Nafi Çağlar Budunlu

3 Nisan 2015 Cuma 10:10
Kemalpaşa/Bağcılar/İstanbul





MEMLEKETİN HALİ

Gördüğünüz bu bina Bab-ı Ali.
Burada oturur boş bir vali.
Ülke kimlerin eline kalmış.
Ne olacak memleketin hali ?

Nafi Çağlar Budunlu

3 Mayıs 2015 Pazar
Gülhane/Fatih/İstanbul



HEM EFE HEM KÖLE

Sorarsan; kimi ağa, kimi kiya*.
Hep bizi salarlar dağa yılkı**ya.
Bize efe başkasına köleler,
Elpençe divandırlar yadırkı***ya...

Nafi Çağlar Budunlu
21 Temmuz 2015 Salı 17:15
Cennet Mah./K.Çekmece/İst.

* Kiya ; Gaziantep Kilis yöresinde muhtar.
** Yılkı ; Yabani at sürüsü.
*** Yadırkı ; Yabancı.




Nafi Çağlar ; Bodun mu, Bodu mu ?
Düşmana oturturmuş , godu mu ?
Dostuna ise, bir ipek gibiymiş,
Bu; gerçek mi, dedi kodu mu?

Nafi Çağlar Bodunlu
27 Eylül 2015 Pazar 10:27
Yeşilova/K.Çekmece/İst.


AK İTLER

Ak it, ak it,
Her biri bir ak it.
Sözlerinde durmazlar ki;
Bunlarla yapılmaz akit...

Nafi Çağlar Budunlu
30 Eylül 2015 Çarş.08:15
Yeşilova/K.Çekmece/İst.









H  O  Y  R  A  T  L  A  R


ÇAĞLAR

Çağlar! Çağlar! Nafiz Çağlar.
Akmakta çaylar, dereler çağlar…
Kanlarımız kabarırsa bir gün,
Tekrar kapanır, açılır çağlar…

25 Nisan 2010 Pazar 20:45
K.Sinan/Bahçelievler/İstanbul


HALK OYUNU
Halk oyunu, halk oyunu…
İste ki versin, halk oyunu…
Eğer kıymetini bilmezsen,
Sana gösterir halk oyunu…

26 Nisan 2010 P.Tesi 18: 08
Hürriyet /Bağcılar /İstanbul



ÖZ MENDE
Öz mende, öz mende.
Dereye akar öz mende.
Yıllardır böyle yaşarım,
Yanmış, kavrulmuş öz mende…

26 Nisan 2010 P.Tesi 23:30
K.Sinan/Bahçelievler/İstanbul



YER FISTIĞI
Yer fıstığı, yer fıstığı.
Gören ister, yer fıstığı.
Harman zamanı gelince,
Herkes alır, yer fıstığı…

29 Mayıs 2010 C.Tesi 18:08
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



ÖLÜNMELİ HOYRATA
Hoyrata, hoyrata.
Ölünmeli hoyrata.
Hoyrattan hiç anlamaz,
Hele bak şu hoyrata…

6 Haziran 2010 Pazar 20:27
Merkez/ Afyonkarahisar



ÖLÜRÜM HOYRATA
Hoyrata, hoyrata.
Ölürüm ben hoyrata.
Hoyrat nedir bilmeyen,
Adam denilmez hoyrata…

6 Haziran 2010 Pazar 20:40
Merkez/ Afyonkarahisar



AL VER
Al ver, al ver.
Al moru, al ver.
Yüregim ortada,
Ne istiyorsan al ver…

Yapı ; Artan heceli...
6 Haziran 2010 Pazar 21:00
Merkez/ Afyonkarahisar



SAL VER
Sal ver, sal ver.
Bırak yakamı sal ver.
Denizde koma beni,
Hiç olmazsa bir sal ver…

6 Haziran 2010 Pazar 21:11
Merkez/ Afyonkarahisar



KIŞI YAZA
Kışı yaza, kışı yaza.
Çıkarmasın kışı yaza.
Bu kış yine zor geçecek,
Kalem, divit kışı yaza…

7 Haziran 2010 Pt. 02:50 P
amukova / Sakarya


KİM KANA
Kim kana, kim kana,
İç suyun kana kana.
Soğuk olan bir yana,
Kurban ol sıcak kana...

6 Haziran 2010 Pz.20:40
Pamukova / Sakarya



KİM YANA
Kim yana, kim yana?
Kim kavrula, kim yana?
Ateş vurmasın sana,
Dizilelim yan yana...

6 Haziran 2010 Pz.20:50
Pamukova / Sakarya



KİM CANA
Kim cana, kim cana.
Can verir ki, kim cana?
Gelin yaklaşın bana,
Sarılalım can cana...

7 Haziran 2010 Pt. 02:42
Pamukova / Sakarya



BAŞI YANA
Başı yana, başı yana!
Zalimlerin başı yana.
Ettiklerin yoksa korkma!
Düşürme sen başı yana...

7 Haziran 2010 Pt. 02:52
Pamukova / Sakarya




KİMYANA
Kimyana, kimyana.
Özen göster kimyana.
Eyidir, fiziğin bir yana.
Hayranım senin kimyana…

13 Ekim 2010 Çarş. 12:27
K.Sinan/Bahçelievler/İst.



DÜN YANA
Dün yana,dün yana,
Bu gün kala, dün yana.
Kiminin fikri bozuk,
Koma onu dünyana…

14 Ekim 2010 Perş. 06:35
K.Sinan/Bahçelievler/İst.



AL YAZMAYI
Al yazmayı, al yazmayı...
Al başına dola, al yazmayı.
Yazacaksan! bahtımı kara yaz...
Bırak! ak yazmayı, al yazmayı...

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
’ Nafi Çağlar Budunlu ’
7 Kasım 2010 Pazar 11:00
K.Sinan / B.Evler / İstanbul



TAŞI YANA
Taşı yana, taşı yana.
Volkanların taşı yana.
Yoluna engel olursa,
Al da koy taşı yana…

14 Aralık 2010 Salı 09:03
K.Sinan/Bahçelievler/İst.


TAŞIYANA
Taşı yana, taşı yana.
Tut şu taşı, taşı yana.
Hayat yükü ne zordur…
Helal olsun taşıyana…

14 Aralık 2010 Salı 09:41
K.Sinan/Bahçelievler/İst.


ACI YANA
Acı yana, acı yana.
Tatlı öne, acı yana.
Yazıklar olsun demeli,
Zalimlere acıyana…

14 Aralık 2010 Salı 10:12
K.Sinan/Bahçelievler/İst.


KAŞI YANA
Kaşı yana, kaşı yana.
Düştü semerin kaşı yana.
Yazık! Yoldaşına kıyıp ta,
Dost yarasını kaşıyana…

15 Aralık 2010 Çarş. 18:27
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



MEN OLDUM
Men oldum, men oldum.
Şu meni yakan men oldum.
Kötülugtan gaçarken,
Eyılıgtan men oldum…

19 Aralık 2010 Pazar 17:27
Sülüntepe/Pendik/İstanbul



BİZ İDUG
Biz idug, biz idug.
Biz, çuvaldız idug, biz idug.
Ortaya çıkar girdığunda,
Elinde biz olan biz idug…

19 Aralık 2010 Pazar 17:27
Maltepe/Göztepe/İstanbul



BACAKLARIN ÇATMA
Kız çatma, çatma,
Şu bacakların çatma.
Yayamazsın ayranı,
Bacaklarını çatma…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Mahmatlı”
5 Nisan 2011 Salı 00:51
Kocasinan/Bahçalievler/İst.



.....
İmana, imana,
Muhtacım ben imana.
İmansız yaşayamam,
.........................
Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Mahmatlı”
5 Nisan 2011 Salı 18:27
Kocasinan/Bahçalievler/İst.



HECEM DEDİN
Hecem dedin, hecem dedin…
Adın dilimde hecem dedin.
Dedim ki, beni sever misin?
Elbet severim, he Cem dedin…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
11 Nisan 2011 P.Tesi 01:01
Kocasinan/Bahçelievler/İst.


AY BASTI’LI
Ay bastı, Ay bastı ,
Yıldızlı geceyi Ay bastı.
Dedim “ ay kız memleket nere? “
Dedi ki “ n’edecen, Ay Bastı”

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Budunlu "
23 Mayıs 2011 P.Tesi
K.Sinan/ Bağcılar/ İst.


AL BENİ
Al beni, al beni,
Fıstıkların al beni,
Bil ki, sensiz olamam,
Yetiş te gel al beni…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
19 Kasım 2011 Ct. 09:03 K
ocasinan/Bahçelievler/İST.


YAZA YAZDIM
Yaza yazdım, yaza yazdım,
Hayalleri yaza yazdım,
Geçti ömrün kış, baharı,
Umutları yaza yazdım….

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
19 Kasım 2011 Ct. 09:07
Kocasinan/Bahçelievler/İST.


ARIM BENİM
Arım benim, arım benim,
Peteklerde balım, arım benim,
Arı olmayan seni ne bilir,
Hem namusum, hem de arım benim…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı “
24 Aralık 2011 Ct. 23:43
Kocasinan/Bahçelievler/İst.


KARI GETİRDİM
Ayaklarımı sürüyüp karı getirmişem,
Şu Antep Eli’ne kazanç, karı getirmişem,
İstanbul’lardan buraya boş gelmemişem men,
Yanımda bir ak gerdanlı karı getirmişem…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı “
22 Ocak 2012 Pazar 10:00
Şahinbey / Gaziantep


MURAT OLDU
Ah! Murat oldu, Murat oldu,
Buraların ağası, beyi Murat oldu,
Asırlardır sessiz, sakin akar giderdi,
Zalim Fırat, gene bu sene Murat oldu...

Batur Nafiz Tançağlar
"Nafi Çağlar Mihmadlı"
12.02.2013 Salı 12:12
Şahinbey / GAZİANTEP


YALANDI
Yalan dı, yalan dı,
Geldi karşıma, bakıp yalandı,
Önümde de yattı yuvarlandı,
Derdi kemikti, hepsi yalandı...

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Mihmadlı "
21 Şubat 2013 Perş.08:34
Yeşilova/ K.Çekmece/ İstanbul



YAL VAR

Yal var, yal var,
Yemez misin bol yal var,
Rızkını kemikte sanma,
Git de Allah’a yalvar...


Batur Nafiz Tançağlar
18 Mart 2013 Pt. 05:05 Y
Yeşilova/K.Çekmece/İst.



KAVRADILAR
Kavradılar hey! kavradılar,
Hayatı benden kavradılar.
Meydana çıkınca dişleri,
Gelip, ilk beni kavradılar...


Batur Nafiz Tançağlar
"Nafi Çağlar Mihmadlı"
9 Mayıs 2013 Perş. 17:27
Hürriyet/Bağcılar/İstanbul


ADAYIM
Adayım, adayım ,
Sen idin benim adayım.
Şu yüzüme bakmazsınız,
Size ne yaptım a dayım?

Batur Nafiz Tançağlar 
11 Ekim 2013 Cuma 15:15
Gültepe/Küçükçekmece/İst.



A DAYIM
A dayım, a dayım ,
Severdim seni a dayım,

Kıymetini bilemedin,
Sen idin benim adayım.


Batur Nafiz Tançağlar 
11 Ekim 2013 Cuma 15:27
Yenibosna/Bahçelievler/İst.




KULA

Kula , Kula,
Manisa'da bir kazadır Kula,
Kula denilen uğursuz yerde,
Allah muhtaç eylemesin kula...

Batur Nafiz Tançağlar 

1 Kasım 2013 Cuma
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul




YARADAN
Yaradan, yaradan,
İrin akar yaradan,
Şu yareme çare yok,
Çare versin yaradan...

Batur Nafiz Tançağlar 
1 Kasım 2013 Cuma
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



SÜR MENE
Sürmene, sürmene
Seslerim çıkmaz sürmene,
Mavla'mın da bildiği var,
Sen karaları sür mene...

Batur Nafiz Tançağlar 
26 Kasım 2013 Pt. 11:46
Yüzyıl / Bağcılar / İstanbul



SÜRMENE
Sürmene, sürmene 
Gel şu kokuları sürmene,
Bu güzel yeri sorarsanız,
Trabzon'da ilçedir Sürmene.

Batur Nafiz Tançağlar 
26 Kasım 2013 Pt. 11:46
Yüzyıl / Bağcılar / İstanbul





BÜYÜ
Büyü yavrum büyü,
Durma, emerek büyü,
Hak nazardan saklasın,
Sana değmesin büyü...


Batur Nafiz Tançağlar
5 Ocak 2014 Pazar 18:18
Yeşilova/K.Çekmece/İst.



TUNÇ OLUR
Tunç olur, tunç olur.
Bakır olur, tunç olur.
Ben kafiye yaparsam,
Cinas olur, tunç olur...


Batur Nafiz Tançağlar
8 Ocak 2014 Çarş.18:20
Beşyol/K.Çekmece/İstanbul


KAYIŞ VAR
Kayış var, bir kayış var.
Belinde bir kayış var.
Sendeki bu ne haldir.
Hayatında kayış var...

Batur Nafiz Tançağlar
28.02.2014 C.07:33/12 A
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



EL OLDU
El oldu, el oldu,
Bana uzanan el oldu.
Elimi geri çekince,
Yad ele gitti, el oldu...


Batur Nafiz Tançağlar
04.03.2014 S. İbni Sina A.L.
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul





AŞINA
Aşına, ay Aşına,
Göv gözlü, gökçe kız Aşına,
Töremizce sofra kurarsın,
Hayran! Ekmeğine aşına...

Batur Nafiz Tançağlar
22.04.2014 Salı 13:27 
İbni Sina A.L./11 C
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul




BÖRTEÇİNE
Börteçine, Börteçine,
Dağların kurdu Börteçine. 
Urumçi'de kan akıyormuş,
Ne zaman gireceğiz Çin'e ?

Batur Nafiz Tançağlar
22.04.2014 Salı 13:40
İbni Sina A.L./11 C
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



ÇAĞLAR'MISIN ?
Çağlar'mısın sen Nafi Çağlar'mısın ?
Bir garip, bir zavallı Çağlar'mısın ?
Durgun su gibiyken, birden coşarsın,
Sen bir çağlayan mısın, çağlar mısın ?


Batur Nafiz Tançağlar
22.04.2014 Salı 13:55
İbni Sina A.L./11 C
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



HAYIR ZAMANI

Hayır zamanı, hayır zamanı,
Yemiş olmuş, hayır zamanı,
Her tarafımızda bağ bostan,
Hayra gir, şu hayır zamanı...


Batur Nafiz Tançağlar
20.08.2014 Çarş.16:35
Karayusuflu/Gaziantep





SİNİ

Sini, sini,
Baklava dolu sini,
Getirin bana hele,
Ben ki, yerim hepsini...


Batur Nafiz Tançağlar
22.08.2014 Cuma 10:10
Şehitkamil /Gaziantep




KAN SIZA

Kansıza, kansıza,
Acımayın hiç kansıza.
Kansıza kan ne gerek,
Ilık ılık kan sıza...



Batur Nafiz Tançağlar
11.09.2014 Prş.22:52
Ye.Ova/K.Çekmece/İst.



NAR OLDU

Nar oldu, nar oldu,
Kıp
kırmızı nar oldu.
Nar dağıldı her yana,
Yürek yandı nar oldu...


Nafi Çağlar BUDUNLU
04.03.2015 Çarş.18:35
Fatih/Bağcılar/İstanbul




ATMA

Atma, atma,
Suda atma, yaylarda atma,
Sulu olma, yaylanma gafil,
Yavaş ol, bu kadar da atma...


Nafi Çağlar BUDUNLU
05.03.2015 Perş.07:50
Yeşilova/K.Çekmece/İst.



YARDAN

Yardan, yardan, bu yardan...
Kurtulmalıyım ben bu yardan...
Ya canımı yardan kurtarsın,
Ya da canımı alsın yaradan...


Nafi Çağlar BUDUNLU
20 Mart 2015 Cuma 13:15
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



MISIR’A

Mısır’a Mısır’a,
Haydin gidek Mısır’a.
Mısır öyle yinmez ki,
Al da tuz at mısıra.

Nafi Çağlar BUDUNLU
2 Ağustos 2015 Pazar 06:50
Mahmutbey/Bağcılar/İstanbul


BAĞIRSAK

Bağırsak, bağırsak,
Şu dağlarda bağırsak.
Dertlerim de depreşti,
Düğümlendi bağırsak.

Nafi Çağlar Budunlu

9 Ağustos 2015 Pazar 09:39
Barbaros/Bağcılar/İstanbul



KURT ULUR

Kurt ulur, kurt ulur,
Dağlarda kurt ulur.
Kurt başa geçerse,
Bu budun kurtulur.

Nafi Çağlar Budunlu

10 Ağustos 2015 Pt.18:28
Yeşilova/K.Çekmece/İst.



OY OY

Oy oy!
N’olur bana oy verin oy.
Yine seçim yaklaşınca,
Sancım tuttu, oy anam oy!..

Nafi Çağlar Budunlu
28 Ekim 2015 Çarş.06:36
Yeşilova/K:Çekmece/İst.



SANDIĞIM

Sandığım, sandığım,
Budur benim sandığım.
Meğer düşman olmuşlar,
Bunlar benim sandığım.

Nafi Çağlar Budunlu

2 Kasım 2015 P.Tesi 18:22
Yeşilova/K.Çekmece/İst.


YARASIZLAR

Yarasızlar, yarasızlar,
Tuzları kuru, yarasızlar.
Her vakit, serden geçen bizug,
Bedenimizde yara sızlar..

Nafi Çağlar Budunlu
16 Kasım 2015 16:56
Gültepe/K.Çekmece/İst.



HARADA

Harada harada,
Aygır atlar harada.
Men özümü kaybettim,
Bilmiyrem ki; harada ...

Nafi Çağlar Budunlu

21 Kasım 2015 Ct.08:10
Sapanca / Sakarya




BOY BOY

Boy, Boy,
Adamlar dizilmiş boy boy.
Duyulur ki; kengeş varmış,
İnsanlar gelmişler, boy boy...

Nafi Çağlar Budunlu

27 Kasım 2015 Cuma 15:15
Ünalan/Üsküdar/İstanbul








Ş  İ  İ  R  L  E  R




BAĞIŞLAMA ATAM
-- 1 --
Şanlı ay yıldızlı al bayrağımı,
Aparıp en önde elimde tutam…
Götürüp dikmezsek Tanrı Dağı’na, S
akın ha! bağışlama bizi atam…

Balkan’ın ucundaki Karadağ’a,
Kafkas ortasındaki Karabağ’a,
Dikmezsek zirveye,en yüce dağa,
Sakın ha! bağışlama bizi atam…

Batı Düzleri’nin en batısına,
Asya-Afrika’nın tüm kıtasına,
Dikmezsek cihanın tam çatısına,
Sakın ha! bağışlama bizi atam…


8 Haziran 2009 - 20:27 Kocasinan/B.Evler/İST.

-- 2 --
Hayalim sığmaz Edirne’den Kars’a,
Benimdir; Yerküre’de her bir arsa…
Götürüp dikmezsek Neptün’e Mars’a,
Sakın ha! bağışlama bizi atam…

Ay yıldızı alıp çıksam uzaya,
Gezegenler dolaşsam saya saya…
Götürüp dikmezsek Merkür’e,Ay’a,
Sakın ha! bağışlama bizi atam…

Gezegenler, yıldızların yoluna,
Güneşin hem sağı, hem de soluna,
Götürüp dikmezsek Samanyolu’na,
Sakın ha! bağışlama bizi atam…


20 Ekim 2009 - 20:10 Kocasinan/B.Evler/İst.

-- 3 --
İşlemezsek kalpaklara, börklere,
Anlatmazsak öğüdünü, Türklere,
Dikmezsek, "istikbaldeki göklere",
Sakın ha! bağışlama bizi atam...


www.nafiztancaglar.com

‘Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Mahmatlı
9 Kasım 2009 - 17:17 K
ocasinan/B.Evler/İst.



BAĞIŞLAMAYIN BAŞBUĞLARIM
Altay başlarına dikilmezse tuğlarım,
Şölene dönüşmezse, yaslarım, yuğlarım,
Silinmezse, şu gözümdeki buğularım,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Kimseyi beslemiyorsa, artık yallarım,
Eğer düzelmezse, bu zavallı hallarım,
Gitmezse karalar, bağlanmazsa allarım,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Kahpeden arınmazsa, sağım ve sollarım,
Çaresizce kırılırsa, gövdem, kollarım,
Altay, Tanrı Dağı’na çıkmazsa yollarım,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Altımdan alındıysa, kilimim, çullarım,
Bana diklendiyse, “kölelerim, kullarım”
Onlardan gelmekteyse, paralar, pullarım,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Bana sövüp, kafa tutan Arap olduysa,
Mescidim, kalem, hanlarım, harap olduysa,
Mahzenlerim, ayran değil , şarap dolduysa,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Dayanmazsak bu yolda; çetinden de çetine,
Hesap sorulmazsa; soysuz piçi Latin’e,
Ki çuval geçirilmezse her bir itine,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Hakarete uğruyorsa, inancım dinim,
Boşalmıyorsa öfkem, dinmiyorsa kinim,
Ki gelip, rahatsız ediliyorsa inim,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Millet uyuşup, kan uykusuna daldıysa,
Şu boş gençliği, zamane esir aldıysa,
Elimde; yalnız, üç beş akıncı kaldıysa,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…

Nafiz bile, çağlamayan Çağlar olduysa,
Bu korkunçluk; yüreğimi dağlar olduysa,
Müslüman, Türk, yeryüzünde ağlar olduysa,
Sakın bağışlamayın bizi başbuğlarım…


24 Ekim 2009-C.Tesi 13:03
Güneşli / Bağcılar / İstanbul

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Mahmatlı "

BAĞIŞLAMA ANAM

El Kızlarına

Varlığımı nice nankörlere harcadım,
Çok cahillik ettim ben, bağışlama anam…
Ömrümü, nice kalbi körlere harcadım,
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…

Gün oldu fakir düştüm, bazen param oldu.
Helal olan kazancım bana haram oldu.
Sunamadım hizmetine bu; yaram oldu…
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…

Karşıma çıktı, nice hayırsız el kızı.
Her biri yüreğime bıraktı bir sızı.
Çoğunun barışmadı, benimle yıldızı.
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…

Kimi yüzüm tırmaladı, insan arsızı,
Kimi cebime göz dikti, kese hırsızı,
Kimi çoklu oynadı, utanmaz ırsızı,
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…


4 Mart 2010 – K.Sinan/B.Evler/İst.

İnsafsızlar! Bunları nasıl yaptınız siz?..
Hayatımda kalmadı sevinçten hiç bir iz…
Yıkıldım, sordum anam “ böyle ne yaptık biz?..”
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…

9 Mart 2010 Salı - K.Sinan/B.Evler/İst.

Ben sanmıştım ki anam, her biri bir melek!..
Yedim dondum anam, her birinden bir kelek…
Bunları başıma niye getirdin felek?..
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…


4 Mart 2010 - K.Sinan/B.Evler/İst.

Anladım ki bu dünyada dostum kalmadı…
Kendimi koruyacak bir postum kalmadı…
Geçtim bu handan kimseye kastım kalmadı…
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…


9 Mart 2010 Salı -K.Sinan/B.Evler/İst.

Ah! Anam, anam, beni duy anam, oy anam…
Ben, hangisinin bana ettiğine yanam?..
Hangi pınarın suyundan içem de kanam?..
Bilmeliydim bu sonu, bağışlama anam…
Görmeliydim bu sonu, bağışlama anam…


4 Mart 2010 - Kocasinan/Bahçelievler/İst.

www.nafiztancaglar.com

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Mihmadlı "





ŞEHİT HASAN AĞA *

Sefer emri ile düştü yollara,
Neçe yerden geçti, gitti çöllere,
Yedi gavur leşi baştan aştı da,,
Hasret kaldı, yardım eden ellere…

Hasan Ağa’m son nefeste yekindi,
Dediler ki, vakitlerden ikindi,
Yatıyordu, susuz yerde, yiğidim,
Çırpındı da son bir defa silkindi…

Nafi der ki; şad olasın Hasan Ağa,
Ne miraslar bıraktınız bu çağa,
Siz Yemen’de, canlarınız verdiniz,
Ulaşamaz gavur bu Karadağ’a…

Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
Varıp Yemen İli’ni basan ağam…

Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
Buralardan olmasın tasan ağam...


Nafi Çağlar MAHMATLI
“Batur Nafiz Tançağlar”
23 Ekim 2011 Pazar - 01:33
K.Sinan/Bahçelievler/İST.


* Şehit Hasan Ağa ;
Dedem olup, Yemen şehididir.





BİL HASAN AĞA’M

Yemen Şehidi dedemin anısına...

Bunlarda toprak olmuş kil Hasan Ağa’m,
Papuç gibi uzamış dil Hasan Ağa’m,
İstersen hep defterden sil Hasan Ağa’m,
Bunlara bir hal olmuş bil Hasan Ağa’m...

Unutmuşlar ! Nedir sefer, seferberlik.
Yok olmuş onlarda, beraberlik, birlik.
Anlamazlar! Nedir tertip, düzen, dirlik.
Bunlara bir hal olmuş bil Hasan Ağa’m...

Sen nice imecelere şahit oldun.
Yeri geldi, vatana mücahit oldun.
Sen bu vefasızlar için şehit oldun.
Bunlara bir hal olmuş bil Hasan Ağa’m...


Nafi Çağlar Mihmadlı
27 Eylül 2013 Cuma 22:00
Yeşilova/K.Çekmece/İst.




Ö Ğ R E N C İ   Ş İ İ R L E R İ


Nereye Gençlik Hop! ..


Nereye gençlik hoop! ..
Elinde bir top,
Oynarsınız hop hop...
Zevkinize hayranım(!)
Dinlersiniz pop...
Bu nasıl iştir?
Kimisi olmuş top! ..
Mihraklar taş atmış,
Kop gencim(!) kop...
Yiyin durmayın,
Önünüzde lop...
Eşerler kuyunu,
Düşersin cumburlop...
Umurunda mı senin,
Ne soy, ne de sop? ..
Kaşınanlar var,
Kimine gerek cop...
Yeter taşkınlığın,
Gel otur,
Otur gençlik, hop...
Eğer adam olmazsan,
Dayarım! cop! ..

Nafi Çağlar Hacıömerli



Öğrencim

- 1 -
Aşar yüzleri öğrencim,
Açar yüzleri öğrencim,
Yüzde bir tane olsa da,
Alır yüzleri öğrencim...

Notlarınız kırık dökük,
Karşımda boynunuz bükük,
Bakın sizin yüzünüzden,
Omuzlarım içe çökük...

- 2 -
Mürekkeple yazsam birinizi,
Çok ta severim her birinizi,
Eliniz koyun vicdanınıza,
Kırdım mı sizin hiç birinizi...

İşte gidiyorum ’hoşça kalın’
Sizler, hakkınızı helal kılın,
Esen yel ile uçan kuş ile,
Arada bir, bana selam salın...

Nafi Çağlar Hacıömerli




On Fen A

Öyle bir sınıf ki; çok,çok fena(!) ,
Hiç rahat vermiyorlar ki(!) bana,
Arada! Uslu! ders dinliyorlar,
Ben anlatıyorum kana kana…

Hepsi hoştur, çok yakınlar cana,
Okul bir yana,onlar bir yana,
Öyle ışıl ışıl ki gözleri,
Sanki can veriyorlar insana…

Nafi Çağlar Hacıömerli



Mahmutbey Lisesi

İşte veda ediyorum Mahmutbey Lisesi’ne,
İdareci, öğretmen, öğrenci, daha nesine,
Lakin sizlerden ayrılmak çok zor geliyor bana,
Siz! Mahmutbeyliler, kulak verin sesime…

Nafi Çağlar Hacıömerli



Alkışlar

AL KIŞ LAR

Sizlere,
Alkışlar hey
Alkışlar, alkışlar…
Bunlar ne güzelgözler,
Bunlar ne
güzel bakışlar? ...
Yüreğim, yaylanızdır sizin,
İsteyenler gelir orda yazlar…
Bu yüreğim ki, ovanızdır sizin…
Tüm isteyenler gelir orda kışlar…
O şirin yüzleriniz hep böyle olsun..
Asılmasın suratlar,çatılmasın kaşlar.
Övünün,hakkınız sizin,göğsünüz hep kabarık
alnınız dik olsun.Kaldırın;eğilmesin o dik başlar.
Sevinin; hakkınız sizin,o kalbiniz canlı
ve ilk hedefiniz tek olsun…
Ve tam yerine otursun taşlar.
Alkışlar sizlere alkışlar…
Çokça alkış hepinize..
Alkışlar hey
Sizlere…


Nafiz Tançağlar 9 Eylül 2009 Perşembe 19:09
Gazi Lisesi Güneşli Bağcılar
İstanbul
Nafi Çağlar Hacıömerli


Onbir Fen A

Kısmetmiş; Gazi Lisesi’nden de su içtim…
İçtim soğuk suları da kendimden geçtim…
Geçti ilk hafta; herkese bir değer biçtim…
Sınıflar içinde; Onbir Fen A’yı seçtim…

2 Ekim 2009 Cuma 14:00
Güneşli /Bağcılar /
İstanbul


Öğret Sen De

Hey hocam öğret sen de,
Şu bilgileri öğret mene...
İhtiyacım var, öğret sen de,
Yarar var, öğret mende...

Edebiyat, tarih, fizik,
Öğret bana matematik,
Saydır bana ritmik ritmik,
Yarar var öğret mende...

25 Kasım 2009 Çarş.15:40
Güneşli/ Bağcılar/
İstanbul Gazi Lisesi
9-D Sınfı (N.Ç.’den uyarlama...)
Nafi Çağlar Hacıömerli



YÜREĞİMDEDİR ÖĞRENCİLERİM

Görev yerim
İstanbul,Türkiye,Marmara.
Gel, öğrencilerimi şu gönlümde ara.
Benden selam olsun hisli bütün
dostlara,
Hiç bir öğrencimi değişmem
dünyalara...

Buradayım, Güneşli-Bağcılar-
İstanbul.
Gözümde mi benim
dünya malı, para, pul.
Ey duygularımdan anlamayan sefil kul,
Yüreğimdedir o canlarım, gel, ara bul...

Hürriyet Mahallesinde Gazi Lisesi.
Yok mu sanırsınız bu garibin kimsesi?
Her öğrencimin açıktır gönül kesesi,
Duyun! ..Bu yükselen Nafiz Çağlar’ın sesi...

www.nafiztancaglar.com
Batur Nafiz TANÇAĞLAR
8 Şubat 2010 P.Tesi 22:08
K.Sinan/B.Evler/
İstanbul


ÖĞRENCİLERİME VASİYETİMDİR !..

Söyleyin canlarıma, tabutuma dokunsunlar!
Gelip mezarım başında fatiha okusunlar…
Dünyalık bir kaygı öğretmedim ki ben onlara,
Sevgilerini sunsunlar, bir dua okusunlar…

Söyleyin,
çiçeksiz gelsinler, kendileri yeter.
Her biri; en
güzelçiçekten,gülden daha beter! ...
Memleketin dört bir yanına ben ektim onları,
Vakti geldiğinde hepsi de filizlenir, biter..

10 Şubat 2010 Çarşamba 23:27
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul

Söyleyin canlarıma, acı çekip, üzülmesinler…
Şu boş
dünyayı bir şey sanıp, çok ta gülmesinler…
Tüm
sevgimi, fikrimi miras bıraktım onlara,
Bunu verin onlara, fakat benden bilmesinler…
www.nafiztancaglar.com

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Mahmatlı "
16 Şubat 2010 Salı 00:18
K.Sinan/B.Evler/
İstanbul



GAZİ LİSESİ GENÇLİĞİ

İşte, karşımızda Bahçelievler, Kocasinan,
Her gün benim sizlerin adını anan,
Öğrencilerim, canlarım, ciğerlerim diye,
Her gün benim, sizleri için yüreği yanan…

Bir yanda Barbaros, bir yanda Kirazlı,
Öğrencilerim var, kimi sevecen, kimisi nazlı,
Okulda, sınıfta, bahçede cıvıl, cıvıl,
İşte karşımda durursunuz, erkekli, kızlı…

Bizi bir araya getirdi Hürriyet,
Yeter ki, saf ve temiz olsun bütün niyet,
Ey Bağcılar’ın Gazi Lisesi Gençliği,
Gelecekte sizlerle oluşacak bu cemiyet…

Bir t
arafta Güneşli, bir tarafta Bağlar,
Sorarım size, zayıf alanlar niçin ağlar,
Her ağlayan bu garibin içini dağlar,
Size
sevgilerini sunar Nafiz Çağlar…


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı “
17 Ocak 2012 Salı 21:10
Hürriyet/Bağcılar/
İstanbul




YAZ TATİLİ

Bu yaz
tatili için, eğer sorarsanız bendenize,
Dağa, yaylaya çıkın, pek te uğramayın
denize.
Kumsal yerine çimeni, sahil yerine bayırı tercih edin,
Dinleyin şu hocanızı, yazık etmeyin kendinize…

Ey Nafiz Çağlar’ın
göz bebeği, ciğeri, can öğrencileri,
Ey Ulu Gazi’nin, Gazi Lisesi’nin
güzel, sevimli gençleri,
Varın memleketlerinize nice
güzellikleri keşfedin,
Gezin, eğlenin, mutlu olun, yaşayın sevinçleri…

Ey Gazi Gençliği ! kulak verin şu Nafiz Çağlar’a,
Yaz günlerinde, bağlanıp kalmayın bu Güneşli, Bağlar’a,
Çıkın doğaya; vadileri, ovaları, tepeleri aşın,
Sonra isterseniz vurun kendinizi başı dumanlı dağlara…


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı “
7 Haziran 2012 Perş.14:00
Hürriyet/Bağcılar/
İstanbul





Ö Ğ R E T M E N    Ş İ İ R L E R İ


BİZİM ÖĞRETMENLERİMİZ

Bağcılar Yüzyıl'da İbni Sina'da,
Eski ve küçücük bir binada,
Bu öğretmenlerimz neler başarıyor,
Yüzlerce gencecik dimağda...


Ortada, bazen solda, bazen sağda,
Yeri geldiğinde ıssız bir dağda,
Bu öğretmenlerimz neler başarıyor,
Üçüncü bin yılda, bu çağda...


Kimse bize atamaz bağda,
Hep yükseliriz, kalmayız aşağda,
Bu öğretmenlerimiz neler başarıyor,
Tarih yazılan bu otağda...


Nafi Çağlar Budunlu
12 Kasım 2014 Çarş. 08:00
Yeşilova / K.Çekmece / İstanbul



EDEBİYAT ZÜMRESİNE 

 

Soyadıdır Mutlu, adı ; Aslıhan.

İnsanı çeker ondaki sıcak kan.

O’nunla tanınır ve de bilinir,

Gümüşhane’yle Kelkit ve Erzincan…

Karşımızda Ayşe var Anıt gibi.

İnsana tokattan bir yanıt gibi.

Şiirimin yazılıda çıkması,

Sanki, şairliğime bir kanıt gibi…

Zümrenin başkanı da Murat oldu.

Bolca Türedi, O’na murat oldu.

Arkadaşlar dörtlüğümü sordular,

Onaylamısı da bana murat oldu.

27 Aralık 2014 C.24:00

Sessiz ve hanımlığıyla baş tacı.

Değerli meslektaş Nihal Ovacı.

Zümresine birer dörtlük yazıldı.

O’na yazılmazsa olur davacı…

Sema öğretmenim bir Aydın Sürer.

Kızsa, adamın defterini dürer.

Bahçede nöbet tuttuğu günlerde,

Öğrencileri hep içeri sürer…

Zümreye son katılan Ay Kut olsun.

İbni Sina’mız da O’na yurt olsun.

Dönsün memleketine hizmet için,

Tokat’a ve Niksar’a umut olsun.

Nafi Çağlar Budunlu 

Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul

29 Aralık 2014 12:44





NAFİ ÇAĞLAR’A ŞİİRLER



DOSTUM NAFİ

Bir şair dostum vardı, adı Nafi,
Her müşkülatı ederdi telafi,
Ekmeğinin tuzu yok, benim gibi,
Neslinin son örneği desek, kafi…

“Bey” ilan etmişti, o’nu Kızıklar,
Dershane, tıp merkezinde tuzaklar,
Anası nazar boncuğu takmamış,
Türkmen başkan, o’nu her an kazıklar…

Fizikten kaybeder, güya Fizikçi,
Dernek kurar, o’na derler “tüzükçü”
Öğretmen olmuş ta, adam olamamış (!)
Ona buna, aş, iş sağlar, azıkçı…

Kaderimiz bir, dertler dizi dizi,
Sözde dostlar, yaktılar ikimizi,
Tarım Bakanı’na name yolladık,
“Kelaynak misali koruyun bizi”


Mehmet Demir ATMALI
13 Eylül 2003 / Gaziantep





REİSİM

Beysiz kaldı o Kızık Elleri,
Öksüz kaldı bu Cerit köyleri,
Mahmat arzuluyor şimdi seni,
Gel de halimizi gör reisim …

Köyleri hep gezdin karış karış,
Eğitimde başlattın bir yarış,
Herkes anlamıştı seni yanlış,
Gerçeği gördüler gel reisim…

Durmadan “eğitim, sağlık” dedin,
Köylerimize çok emek verdin,
İnsanımıza “değer” verdirdin,
Şimdi değerimiz yok reisim…

Hastahane açtın bizim için,
Dershane açtın hepimiz için,
Hani kim ne yaptı senin için,
Sen, hep bizi düşündün reisim…

Saymakla bitmez ki hizmetlerin,
Uğradığın o hezimetlerin,
Boşa gitmez ki bu emeklerin,
Seni her gün beklerim…
Reisim…


Mesut BOZKURT
30 Aralık 2004 Perş.
Şehitkamil/ Gaziantep






SENSİN

Söyle Antep’e kıymetini bilsin…
Antep güzel ise, sebebi sensin,
Nice hayat dolu şehr-i alemde,
Antep sultan ise, tacı sensin…

Deniz ŞAHİN
28 Eylül 2006
Üsküdar/
İstanbul






NAFİ HOCA’YA

Musabeğliler* ki coşuyor,
Hep bir ileriye koşuyor,
Nafiz Hoca da konuşuyor,
Bize alkışlamak düşüyor…

Kilis’teki yüce dağlara,
Musabeğli’de ki bağlara,
Bakın bizlere neler diyor,
Kulak verin Nafi Çağlar’a…

Ali DAĞCI
22 Ekim 2006
Şahinbey/G.Antep
* Musabeğli ; Kilis’in ilçesi.






YÜREKLİ HOCAM

Neden bu kadar yüreklisin?
Ayağına kurşun sıksalar!
Fark etmez diyip geçersin,
İstanbul’u yakıp yıksalar, sen yine aynı sensin…


Alper GÖK
27 Eylül 2009 Pazar
Küçükçekmece/
İstanbul
ZMDTML.2008-2009 / 9-C





GÖNLÜME SIĞMAZ

Bana gönlünde yer aç dediler;
Ben olmaz dedim...
Nafi Çağlar dediler!
Ben gönlüme sığmaz dedim! ..


Selim TEZEL
1 kasım 2009 Pazar 22:44
ZMDTML. 9-C / Beşyol
Küçükçekmece /
İstanbul





ÖĞRET SEN DE

Hey hocam öğret sen de,
Şu bilgileri öğret mene...
İhtiyacım var, öğret sen de,
Yarar var, öğret mende...

Edebiyat, tarih, fizik,
Öğret bana matematik,
Saydır bana ritmik ritmik,
Yarar var öğret mende...



25 Kasım 2009 Çarş.15:40
Güneşli/ Bağcılar/
İstanbul
Gazi Lisesi 9-D Sınfı
(N.Ç.’den uyarlama...)






NAFİ HOCAMIZ

Beraber geçti sizinle iki yılımız.
Anlattın, öğrendik, nasılmış ecdadımız.
Taşırız sizi ayrılsak ta yüreğimizde,
Unutmayın hocam, var bizim farkımız…
Rengarenk geçen öğrencilimizde,

Nadir öğretmenler kaldı kalbimizde,
Ah çekip, hep hatırlarız elbet,
Fesatlık olmaz, asla
sevgimizde…
İsterdik ayrılmamak, ama elden ne gelir,
Zaten ayrılsak ta, sevilen yine sevilir.
Tarih öğrendik, fizik öğrendik, en önemlisi “ahlak”
Çatsa da sene sonu kıymetiniz bilinir…

31 Mart 2011 Perşembe 11:11
Bağcılar Gazi Lisesi 12 Fen A adına
Kübra AKARSU






ÇATIM ALTINDA

Bu çok mutluyum, ev sahibiyim,
Sanki düğün bayram yapar gibiyim.
Sebebini size şöyle söyleyeyim,
Canları topladım çatım altında…

Kimden başlayayım, nasıl sayayım,
Usulünce bir sıraya koyayım,
Adını bilmem ya , abla diyeyim,
Canları topladım çatım altında…

Muğla’dan tek geldi Orhan adaşım,
En genç, Antalya’dan recep gardaşım,
Bu gün
dostlarımla çevrili başım,
Canları topladım çatım altında…

Gene Antalya’dan elinde işle,
Smail abi var, dik duran başla,
B
aşkanlar başkanı Mustafa Kuş’la,
Canları topladım çatım altında…

Doru at misali hırçındır huyu,
Antep’in yiğidi Mahmatlı boyu,
Nafi gelip şenlendirince köyü,
Canları tanıdım çatım altında…

Geçi gibi yermiş bulduğu otu,
Tadına bakmayla bağlamış eti,
Maskot yapıp Anamaslı Mehmet’i,
Canları topladım çatım altında…

Azgın dalgaların kuytu körfezi,
Bestami var hepimizin merkezi,
Biriktirip getirince herkesi,
Canları topladım çatım altında…

Başsız beden mi olur, başımız hani?
Şen olsun düğünüm Aşık Feymani,
Kendi yok, selamı avuttu beni,
Canları topladım çatım altında…

Al gayri sazı da efkarı dağıt,
İster türkü söyle, istersen ağıt,
Adanalı Aşık Gül Ahmet Yiğit,
Canları topladım çatım altında…

Belki biraz uzattım ömrünü,
Hoş ederek bu garibin gönlünü,
Sayamadığım misafirlerin tümünü,
Canları topladım çatım altında…


Orhan KARABACAK
21 Haziran 2012 Perşembe
Saçıkara/Kadınhanı/Konya





BİR ŞAHBAZ TANIDIM

Doru at misali hırçındır huyu,
Hiç kaçırmaz, sever şöleni, toyu,
Güney’in yiğidi Mahmatlı soyu,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Bakışları kılıç, bağrı ise kalkan,
Özü ateş kaynar, yüreği volkan,
Ağzı alev saçar vatanım derken,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Ömer gibi heybetlidir duruşu,
Ali gibi güçlü yapar vuruşu,
Sanki Bekir gibi güven verişi,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Bütün canlı gibi çekmiş aslına,
Layık evlat olmuş kendi nesline,
Ezan ile Nafi denmiş ismine,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Orhan KARABACAK
27 Haziran 2012 Çarş.
Saçıkara/Kadınhanı/Konya






ANTEP ELİ’NDEN

Doru at misali hırçındır huyu,
Hiç kaçırmaz, sever şöleni, toyu,
Güney’in yiğidi Mahmatlı soyu,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Bakışları kılıç, bağrı ise kalkan,
Özü ateş kaynar, yüreği volkan,
Ağzı alev saçar vatanım derken,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Ömer gibi heybetlidir duruşu,
Ali gibi güçlü yapar vuruşu,
Sanki Bekir gibi güven verişi,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Bütün canlı gibi çekmiş aslına,
Layık evlat olmuş kendi nesline,
Ezan ile Nafi denmiş ismine,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…

Antep de yıllarca ocak yaktı
Bu yola vatan millet diye cıktı
Ülkü adlı gelin icin cile cekti
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden


Bestami’yim Türk’e sevdalı,
Nafi’de vatana çok faydalı,
Bu yazdığım az bile olmalı,
Bir şahbaz tanıdım Antep Eli’nden…


Bestami ERDEM
7 Temmuz 2012 Ct.
Toprakkale/OSMANİYE
( Orhan Karabacak’tan uyarlama )





NAFİ ÇAĞLAR Dostuma

Kaşları çatıktır selvidir boyu,
Yörük - Türkmen, Oğuz - Mahmatlı soyu,
Sözünü hiç sakınmaz, merttir huyu,
Bir yiğit tanıdım Antep Eli’nden…

Şölenlere şeref verir beklenir,
Bey- efendidir, cemaate eklenir,
O da gelince sohbetler denklenir,
Bir yiğit tanıdım Yavuz Eli’nden…

Yiğittir, merttir hiç satmaz
dostunu,
Üzerine almaz çakal postunu,
Tepkisi büyüktür, hele sustu mu,
Bir yiğit tanıdım Mahmat Eli’nden…

Dostuna pamuk, düşmana çeliktir,
Saf Türk’tür, Oğuz Boyu’ndan geliktir.
Aslı-nesli Yörük oğlu yörüktür,
Bir yiğit tanıdım Oğuz Eli’nden…

Oğuz boyudur, Mahmatlı soyundan,
Eğilmez çeliktir, dönmez huyundan,
Hayvanları kıl keçi ve koyundan,
Bir yiğit tanıdım Antep Eli’nden…

Kuş der ; Nafi Mahmatlı’nın başıdır.
Yörük-Türkmen’in silahıdır, taşıdır.
Delikanlıdır, liderlik yaşıdır,
Bir yiğit tanıdım Yavuz Eli’nden…

Mustafa Kuş davetine gelecek,
Kurultayda alem bizi görecek,
Soysuz, Yörük-Türkmeni ne bilecek,
Bir yiğit tanıdım Mahmat Eli’nden…

Musatafa KUŞ
07.07.2012 Ct. 14:34
Serik / ANTALYA






HOCAMDAN SELAM GELDİ

Sevgili hocamdan bir selam geldi.
Selamı
şiirle yazıp göndermiş.
Kederli şu yüzüm görünce
güldü.
Sevgisin yürekten süzüp göndermiş.

Çoktandır yoğudu görmezdi bizi.
Kimbilir nereleri gezip göndermiş
Nasıl oldu bugün ilişti
gözü.
Dostluğun sırrını çözüp göndermiş.

İl il gezer iken düşüp ormana
Herhal bu
şiiri yazıp göndermiş.
Cevabı görenler derler Orhan’a
Bu da bu
şiiri kızıp gödermiş.


Orhan KARABACAK
8 Temmuz 2012 Pazar
Saçıkara/Kadınhanı/Konya






BATUR NAFİ ÇAĞLAR

Selamım var Nafi Batur Çaglar’a,
Dizeler yazmış bizim oralara,
Isparta nın Yalvaç Kaşıkara’ya,
Ömrüne ömür derim de Mevla’ya…

Bir gün koyacagım Enteb’i de sıraya,
Tarihini anlat bu garip fukaraya,
Şiirler yazalım Entebli kahramanlara,
Selamım olsun Nafi Batur Çaglar agaya,


Kaşıkaralı Nail BÜYÜKSARI
13 Temmuz 2012 Cuma 12:00
Küçükçekmece /
İstanbul




BİZİM NAFİ

B
aşkadır bizim Nafi.
Derdim var, senliğim var toy’um var demek kafi.
Hemen koşar gelir, Memik Ağa oğlu Nafi ..
Huylarını Memik Ağa’dan mı, almış sahi.?

Allah rahmet eylesin, Memik Ağa’da iyi adammış sahi
Baksanıza, soyuna, Milletine sahip çıkıyor bizim Nafi..
Sözüne güvenilir, özüne inanılır, bir dosttur bizim Nafi
Mazlumlara yufka yürekli, düşmanlara eli sopalı sürekli

Nafi’de toplamış sanki, sanki atalarım,
Ona baktıkça sanki Oğuz Kağan’a, Mustafa Kemal’e bakarım
Hep Milleti içindir çabası, hep yoluna taş koyarlar oda cabası.
Asla vazgeçmez yolundan, işte böyle yiğittir BİZİM NAFİ…

Recep ÖZDEMİR
25 temmuz 2012 Çarşamba
Antalya






ŞİİRLER 
TÜRK’ÜN DURUŞU


Türük’ün berk olur pençe vuruşu,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…
Ağır olur kalkışı, oturuşu,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Düzenbaz tilkiler, hep ürkek olur,
Dalkavuk çakallar, hep korkak olur,
Türük’ü sorarsan hep erkek olur,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Karşısındakinin kimliğine bakmaz,
Kimsenin gücü, makamını takmaz,
İnandığı kutlu yoldan hiç çıkmaz,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Onlar için bilgedir ak sakallı,
Gönüller engin, tavırlar akıllı,
Bilirler, bu yol; dikenli, çakıllı,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Sayarlar, teyzeleri, halaları,
Severler, yavruları, balaları,
Geçerler, surları, kalaları,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Satmazlar, emmileri, dayıları,
Korurlar, Oğuzlar’ı, Kayılar’ı,
Korkmazlar, az olsa da sayıları,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Üleşirler önlerindeki aşı,
Yolda koymazlar, koldaş*ı, yoldaşı,
Din-budun uğruna verirler başı,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Türük’ün hası, esası mert olur,
Milletinin derdi, o’na dert olur,
Konu vatan ise, tavrı sert olur,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Türük dersen, o’nun hası Nafi’dir,
Tam Türk’tür o, katışıksız, safidir,
Erkek görmek istersen, o kafidir,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…



Batur Nafiz Tançağlar 
17 Mayıs 2008-K.Sinan
Bahçelievler/ İstanbul


* Koldaş ; Kollanılan kişi, arkadaş.




AH  ERFELEK

Ah Erfelek, ah Erfelek!..
Gel de şurayı gör felek.
Burda acayip bir hal var,
Şeytan gelse olur melek

Ah Erfelek, ah Erfelek!..
Kimselerden olmaz kelek.
Ormanlar, kayalar, sular…
Gelip görmeyen kör felek…

Ah Erfelek, ah Erfelek !..
Suyuna bir ekmek dilek.
Seni niye yeni gördük?
Güzelliğin nerden bilek…


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
9 Eylül 2011 Cuma 09:09
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



SÜRÜNÜN BÖKESİ MENEM

Sürünün Tekesi, Oymağın Bökesi…

Dik duruşluyum, bu sürüde eke* menem.
Şükür, koyun değilim, koç ve teke menem.
Gördüm ki, şu oymakta kükreyen kalmamış,
Anladım ki, bu meydanda en böke** menem…

Bizim illerde, bu dağlarda aka*** menem.
O yüreklere su taşıyan saka menem.
Bu sürüde boynuzu çamurlu danayım,
Sanmayın, miskin miskin yatan öke**** menem…



Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu “
29 Ekim 2011 Ct. 10:25
K.Sinan/B.Evler/ İST.

* Eke ; Diklenen, korkmayan.
** Böke ; Yiğit, güçlü, pehlivan.
*** Aka ; Yerel yönetici.
**** Öke ; Öküz.



ANTEP’TEN KİLİS’E

Şu Antep’ten Kilis’e
Ne şirinsin Halise,
Neler neler çekerim,
O yar bunu bir bilse...

Üzüm bağı yollarda,
Salkım salkım dallarda,
Sepeti de taşırsın,
Güzelliğin dillerde...

Fıstık yolan kızların,
Öldürüyor nazların,
Zeytinliğin içinde,
Baldan tatlı sözlerin...


Batur Nafiz TANÇAĞLAR "
Nafi Çağlar Mahmatlı "
12 Kasım 2011 Ct.09:03
K.Sinan/Bahçelievler/İst.




SOMA’DA YANDILAR

Neçe canlar yandı bu Soma’da,
Sanmayın, yanıp gittiler sobada,
Allah düşmana bile vermesin,
Ölenler öldü, kalanlar komada...

Payını da aldı Kırkağaç, Akhisar,
Yaralı çok, yüzlerce de ölü var,
Yakınları darmadağın olmuş,
Gel bu yarayı sarabilirsen sar...

Korkulu yürekler gürp gürp atıyor,
Soğuk depolarda naaşlar yatıyor,
Kapılardan birer birer verilen,
Tabutlarda ne umutlar batıyor...

Yandılar, Soma’da yandılar,
Ekmeklerini kömüre bandılar.
Evlerinden tebessümle çıktılar,
Tekrar geri döneriz sandılar...
Tandılar, ocakta yandılar...


Nafi ÇAĞLAR
Batur Nafiz Tançağlar
15 Mayıs 2014 Perş. 20:20
Yeşilova/K.Çekmece/İst.




OCAKTA YANDILAR

Yandılar bucakta yandılar,
Yandılar kucakta yandılar,
Yandılar sıcakta yandılar,...
Yandılar ocakta yandılar...

Nafi ÇAĞLAR






AZİZİYE DESTANI

Yıl gelmişti 1877’ye,
Aylardan Kasım’dı,
Fakat benziyordu zamheriye…
Tabyalar üşüyordu, her yer donuyordu…
Nöbetçi aldanmıştı,
Osmanlı askeri diye…
Urus gavuru görev vermişti,
Tam yirmi Ermeni’ye…
Bir bir girmişlerdi içeriye,
Boğazdan bıçak atmışlardı her çeriye…
İşte bu yüzden sessiz,
Bu yüzden suskundu Mecidiye…
Haber ulaşmıştı bir çok mevkiye…

Bir ses yükseliyordu Abdurrahman Ağa mevkii’nde,
Bir sela veriliyordu Ayaz Paşa Camii’nde…
Bu selada bamb
aşka bir hal vardı,
Hafız Osman selayla
Allah’a yalvardı…
Tuhaftı Osman Bedrettin’in hali,
Uyanmış, dikkatle dinliyordu ahali…
Dinledikçe selayı,
Bir endezeye gidiyordu elleri…
Herkese bir ürperme gelmişti,
Sanki Erzurumlu işin ardını bilmişti…

Selayı bitiren Hafız Osman üzgündü,
Uzatmadan talkını,
Cenge çağırdı Erzurum halkını…
“Mecidiye gitmiştir, Aziziye bitmiştir.
Gün bu gündür,
Bizim için cenk düğündür.
Ne durursun Müslüman ,
Varalım gümbür gümbür,
Vuralım; gün bu gündür…”
Erzurum; dadaş diyarı,
Hal böyleyken düşünür mü yari…
Dışarıda hava buz keserken,
Bırakırda çıkar sıcak yeri…
Atılır da, bir daha gibi gelmez geri…

Elleri endezelerde olan ahali, kaptı ne varsa,
Kazma, kürek, orak, darha,
Karıştırdılar, odaları, ahırları,
Buldular birkaç endeze daha…
Onlar yürüdü,
Onlar yürüdü, yüzler yürüdü,
Ardından üçbinler yürüdü,
Bilseniz daha kimler yürüdü…
İhtiyar delikanlılar,
Beli bükülmüş nineler yürüdü…
Aştılar tepeleri, sırtları,
Sırtlan sürüsüyle vardı hesapları..
Allah güç verdi,
Hepsi dere ve tepeleri aştı.
Muhtar Paşa şaştı…
Sayıları bilmiyordu kaçtı…
Daha arkadan gelenler vardı…
Eli kınalı kızlar, emzikli gelinler vardı…
Anlaşmıştı Ahmet Muhtar,
Artık burası gavur’a dardı…
Urus’un yanında Ermeni de vardı…
Bir emzikli gelin vardı…
Ne katundu,
Nene Hatun’du…
Say ki dirilmişti Süyünbike,
Seğirtiyordu
göz yaşlarını döke döke…
Böyle yürekler varken,
Bu vatana kim
göz dike…
O ne katundu,
Yüreği dolu tene hatundu…
Durabilir miydi, o çağrıyı duya doya,
Sonsuz merhametli olsa da küçücük yavruya…
Memleket ağır bastı,
Götürdü bıraktı komşuya…
O da hesap soracaktı,
Tey kutuplardan gelen
beyaz ayıya…

Daha kimler yürüyordu önlerden…
Eğilmeden taş eline geliyordu,
Her atışta bir gavur ölüyordu,
Üçler, yediler, kırklar gelmişti,
Hafız Osman’da onlardan oluyordu…
Gebermişti binlerce Urus iti,
Hatice Bacı, Nene Hatun’da olanlara şahitti.
Bölük bölük askerde birlikte,
Yüzlerce Erzurumlu’da şehitti..
Aziziye’nin arslan kumandanı,
Bahri Paşa’da uçmağa gitti.
Muştu oldu, düşman çekti gitti,
Bu içkence, bu zulüm bitti…

Kurt İsmail Paşa,
Ahmat Muhtar Paşa’ya vardı,
Her şeyi bir bir anlattı.
Gazi Muhtar Paşa,
Hafız Osman’ı 3.Tabura imam etti.
Sükuti’nin ruhu sükut etti.
Palandöken yamaçlarında kaygulanan ,
Abdurrahman Gazi rahat etti…

Bu anlatılanlar 93 Harbiydi,
Erzurumlu’da harbi mi harbiydi…
Bu yapılan, bu yazılan dadaşın Destanı’ydı…
2.Abdulhamit;
zamanın Hanıydı…
Mecidiye’de, Aziziye’de ortaya çıkan,
Yine Türk’ün asil kanıydı…

Nafi ÇAĞLAR
Batur Nafiz Tançağlar
24 Haziran 2014 Salı 22:33
Aziziye / ERZURUM




MAHMATLI HASAN’IM

Bir koca ömür verdim de dini islama,
Gece gündüz çalıştım da milleti vatana,
Bir kurt gibi saldırdım vatanı satana,

Vurun kahpeler vurun Mahmatlı Hasan’ım,
Neçe hainlerden hesap soran aslanım...

Kendi ellerimle yazdım nice destanı,
Sizin gibilere giydirirdim fistanı,
Nerde o gençlik, kudretli günlerim hani ?

Vurun kahpeler vurun, Mahmatlı Hasan’ım,
Yemenler’de yedi leşi olan kandanım...


Nafi Çağlar Budunlu
"Batur Nafiz tançağlar"
29 Ekim 2014 Çarş.16:20
Küçükçekmece/
İstanbul




KÜÇÜK HACI AĞA

Bindi kır atına da baktı kafileye,
Ömründe yer yoktu kalleşliğe, hileye,
Geçti Suriye'ye de düştü bir çileye,

Yürü kır atım yürü, aman yürü,
Düşse de harallar, durma sürü...

Kumandan da cendermeyi gece kondurdu,
Ceseti görenlerin kanını dondurdu,
Hacı Ömerler'in ocağını söndürdü,

Koş kır atım Karadağ'a, durma koş,
Vuruldu Hacı Ağa'm da semerin boş...

Yağlı kurşun geldi değdi Kiya Hacı'ya,
Yürekler dayanır mı böyle bir acıya,
Kara haber tez ulaştı Happa Bacı'ya,

Koş kır atım Karadağ'a, durma koş,
Vuruldu Hacı Ağa'm da semerin boş...


Kır at cansız bedene çıldırdı, kudurdu,
Dostu Şaban Ağa'da ölüyü yudurdu,
Alagöz, Barak Elleri'nin de kanı durdu,

Koş kır atım Karadağ'a, durma koş,
Vuruldu Hacı Ağa'm da semerin boş...


Küçük Hacı Ağa'da bir babayiğitti,
Karadağ'ın aslanı da vuruldu gitti,
Memik Kiya'nın umudu tükendi bitti,

Koş kır atım Karadağ'a, durma koş,
Vuruldu Hacı Ağa'm da semerin boş...


Nafi Çağlar Budunlu
"Batur Nafiz tançağlar"
29 Ekim 2014 Çarş.17:30
Küçükçekmece/
İstanbul





KERBELA’DIR BİR BELADIR
 
Kerbela’dır canlarım, Kerbela’dır,
Başımızda döner ki, bir beladır.
Gidelim bu ellerden Hüseyin’im,
Bu uğursuz yerler bize sıladır…

Hep karadır bahtımız, hep karadır.
Satmışlar, değerimiz kaç paradır ?
Bu zalimlerin bize ettikleri,
Dinin bağrında açılan yaradır…

Susuzdur dostlar, bu canlar susuzdur.
Uykusuzdur, bu gece uykusuzdur.
Bizim gittiğimiz Hakk’ın yoludur,
Önümüze çıkan varsa soysuzdur…

Canlardır, burda verilen canlardır.
Kanlardır, yere dökülen kanlardır.
Yine geldi girdi fitne araya,
Sonunda kahrolan Müslümanlardır…

O’dur! Resul’ün canı Hüseyin’dir.
Hüseyin’in yolu en yüce dindir.
Ali’nin oğlu, Hasan’ın kardeşi,
O’na kılıç çeken her el haindir…

Nafi’dir! bu hale yanan Nafi’dir!..
Yeter artık Yezid ! zulmün kafidir.
Alevi, Sünni hep üzülür durur,
Her biri Ehli-Beyt’i müdafidir…




Nafi Çağlar Budunlu

7 Ekim 2012 Pazar 09:49
Yeşilova / K.Çekmece / İst.




TOY VE TOR OĞUL

Küçücük taze ellerinle,
Babacık diyen dillerinle,
Yanağındaki allarınla,
Hilesiz, saf, toy ve tor oğul...

Yaşarken altında bir sedir.
Bilinmezse kıymet ve kadir.
Öğrenirsin bu felek nedir,
Dünya toz bulanık, mor oğul...

Sıkıntı verse de tek eşin.
Seni terk etse de kardeşin.
Tükense de umut güneşin.
İnsanlığa kafa yor oğul...

Bir gün eğer muhtaç kalırsan,
Felekten dersini alırsan,
Sofra kurmasını bilirsen,
Ekmeğe katıktır lor oğul...

Ayrana ekmeği dilersin.
Gözlerden yaşları silersin.
Tecrübe de neymiş bilirsin,
İşte hayat böyle zor oğul...

Dosttan kazık yer ve düşersen,
Öfkenden kabarıp şişersen,
İyice yoğrulup pişersen,
Ciğerim ki yanar kor oğul...

Dostlarına yüzün dönük ol,
Sakin, toprak gibi sönük ol,
Mert ol, Nafi oğlu Memik ol,
Boşa etmeyesin cor oğul...

Gelirse ömrün uç kenarı,
Giderse gözlerin pınarı,
Düşüşün andırsın çınarı,
Kötürüme derler çor oğul...


Nafi Çağlar Budunlu
31 Aralık 2014 Çarş.19:20
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



Cor ; Laf, söz ( Antep Ağzı )
Çor ; Küçük baş hayvanlarda hastalık



 
KOR BE OĞUL

Sahipsiz kalmış çok meralar,
Bilemem ki, kim kime kiralar.
Ah ekinsiz durur o tarlalar,
Çayır çimen olmuş, bor be oğul...

Hiç boşa gitmesin çabaların,
Çevrene doluşsun tebaların,
Büyük, küçük hep akrabaların,
Var git, hallerin sor be oğul...

Sürekli koşmazsan sen ülküne,
Hep hizmet etmezsen bu ülkene,
Sahip çıkamazsan her türküne,
Şu ciğerim yanar kor be oğul...

Cesaretli, cesur bir aslan ol.
Haksızlaın boynuna basan ol.
Dik ol, Nafiz’in oğlu Hasan ol.
Hiç bir zaman olma hor be oğul...

Nafi Çağlar Budunlu
31 Aralık 2014 Çarş.19:20
Yüzyıl/Bağcılar/İstanbul



KUTLU YÜRÜYÜŞ

Çıktılar yola, kondular neçe yere,
Düşmanlarını yerlere sere sere,
Kollarında nice kan yoldaşlarını,
Toprakların da bağrına vere vere...

Yürüdüler tehlikeyi göre göre,
Kurganları kümbetleri öre öre,
Varacaklardı Büyük Kızıl Elma ya,
Çünkü onlara böyle diyordu töre...

Durmadılar; yer yoktu ecele, tere,
Yeter ki o ruhlar sırlarına ere,
Bayrakları, sancakları dikmek için,
Candan vazgeçmek düşmüştü, her bir ere...
Çünkü onlara böyle diyordu töre...


Nafi Çağlar Budunlu
7 Ocak 2014 Çarş.22:27
Yeşilova/Küçükçekmece/İst.



KUTLU DİRİLİŞ

--- Türk olup törediler.
Yeniden dirildiler.
Gök kubbeli otağdan,
Kut alıp yürüdüler...---


Kansız sürünün eline düşmemek için,
Demir dağların arasında saklıydılar...
Saklanıyorlardı kırılmamak için,
Töremeleri gerekti, haklıydılar...

Çoğaldılar kuytularda sessiz, sakin,
Kara saçlıydılar, al yanaklıydılar.
Hesap günleri gelip çatmıştı lakin,
Yürümeleri gerekti, haklıydılar...

Seğirttiler dağlardan ruhlarında kin,
Kimi atlı, kimi yayan, sadaklıydılar...
Yağı*nın leşlerini intikam için,
Sürümeleri gerekti, haklıydılar...


Nafi Çağlar Budunlu
16 Ocak 2015 C.08:28
Şirinevler/Bahçelievler/İst.


* Yağı ;
Düşman





NAFİ ÇAĞLAR Şiirleri






i




Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam102
Toplam Ziyaret301825
Anket
Sitemizde en çok etkilendiğiniz bölüm / yer neresidir ?
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.237032.3662
Euro34.794534.9339
Hava Durumu
Saat
KIZIL BAYRAK SİYAH SANCAK

KIZIL BAYRAK        

  SİYAH SANCAK


Son kurultayın adı “Turan” olacak…
Başımızın üstünde Kur’an olacak…
Tarihin sahibi bu Türkler, yeniden,
Şu yeryüzünde; nizamı kuran olacak…

Türklük’ündür; ay ve yıldızlı al bayrak,
İslamlığındır; o yeşil-siyah sancak.
İkisinde cihana hakim kılacak,
Turan soylu Türkler olabilir ancak…



4 Ocak 2010 - K.Sinan/Bahçelievler/İst.


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Budunlu "

CloudFlare
TÜRK'ÜN DURUŞU

TÜRK’ÜN DURUŞU

Türk’ün çokberk olur yumruk vuruşu,
İşte böyle olur Türk'ün duruşu…
Ağır olur kalkışı, oturuşu,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Düzenbaz tilkiler, hep ürkek olur,
Dalkavuk çakallar, hep korkak olur,
Türk’ümü sorarsan hep erkek olur,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Karşısındakinin kimliğine bakmaz,
Kimsenin gücü, makamını takmaz,
İnandığı kutlu yoldan hiç çıkmaz,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Onlar için bilgedir ak sakallı,
Gönüller engin, tavırlar akıllı,
Bilirler, bu yol; dikenli, çakıllı,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Sayarlar, teyzeleri, halaları,
Severler, yavruları, balaları,
Geçerler, surları, kalaları,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Satmazlar, emmileri, dayıları,
Korurlar, Oğuzlar’ı, Kayılar’ı,
Korkmazlar, az olsa da sayıları,
İşte böyle olur  Türk’ün duruşu…

Üleşirler önlerindeki aşı,
Yolda koymazlar, koldaş*ı, yoldaşı,
Din-budun uğruna verirler başı,
İşte böyle olur Bozkurt duruşu…

Türklük’ün hası, esası mert olur,
Milletinin derdi, o’na dert olur,
Konu vatan ise, tavrı sert olur,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Türk der isen o’nun hası Nafi’dir,
Tam Türk’tür o, katışıksız, safidir,
Erkek görmek istersen, o kafidir,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…
 

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
” Nafi Çağlar Budunlu “

17 Mayıs 2008-K.Sinan
Bahçelievler/ İstanbul
 

* Koldaş ; Kollanılan kişi, arkadaş.

ŞEHİT HASAN AĞA'M

ŞEHİT HASAN AĞA'M


Sefer emri ile düştü yollara,
Neçe yerden geçti, gitti çöllere,
Yedi gavur leşi baştan aştı da,,
Hasret kaldı, yardım eden ellere…

Hasan Ağa’m son nefeste yekindi,
Dediler ki, vakitlerden ikindi,
Yatıyordu, susuz yerde, yiğidim,
Çırpındı da son bir defa silkindi…

Nafi der ki; şad olasın Hasan Ağa,
Ne miraslar bıraktınız bu çağa,
Siz Yemen’de, canlarınız verdiniz,
Ulaşamaz gavur bu Karadağ’a…

Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
Varıp Yemen İli’ni basan ağam…

Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
Buralardan olmasın tasan ağam...

23 Ekim 2011 Pazar - 01:33
K.Sinan/Bahçelievler/İST.


Şehit Hasan Ağa; Dedem olup, Yemen şehididir.
TÜRKÇE'Nİ

TÜRKÇE’Nİ

- 1 -

Türkçe’ni, Türk’üm,Türkçe’ni…
Uçmağa giden Türkçe’ni…
Turan İli’nin Türkleri,
Ko aparsın o Türkçe’ni…

24 Ocak 2008 - Bakırköy / İst.

- 2 -

Türkçe’ni, Türk’üm Türkçe’ni…
Çıkmaza giden Türkçe’ni…
Türkler terk eder Türkçe’ni,
Ne yaparsın o Türkçe’ni…

20 Mayıs 2008 - Bahçelievler/İst.

ÇUHURDA TÜRKMENEM
ÇUHURDA TÜRKMEN’EM

Binlerce yıldır; Samarra, Ur’da Türkmen’em.
Alemde çoh yerde, orda, burda Türkmen’em.
Neçe dövletler gurdugum öz vetanımda,
Düşmüşem a dostlar, çuhurda Türkmen’em…

Gışlar olanda , sagukta , garda Türkmen’em.
Bir derbent, bir çuhurda, darda Türkmen’em.
Kimi gelir vurur, kimi istemez sürer,
Men bilmiyrem ki a dostlar, harda Türkmen’em…

Mene, bend olmuş gal’alar, surda Türkmen’em.
Ne şekil sahap olag bu yurda Türkmen’em.
Dara düştügümüz vahıtlarda yol veren,
Bir selam varanda öncü kurda, Türkmen’em…


www.nafiztancaglar.com


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
Nafi Çağlar Budunlu
14 Mart 2011 Pt. 17:17
K.Sinan/Bahçelievler/İst.
Bize Antepli Derler

BİZE ANTEPLİ DERLER

Barak uzun havası,
Leziz Kilis tavası,
İşte kültür yuvası,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Geniş Barak ovası,
Yiğitlerin yuvası,
Budur Antep liva*sı,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Düşmanın en arsızı,
Artık gelmez Fransız’ı,
Yürekler görmez sızı,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Kuzeyde Karadağ’ı,
Kale gibi Türk Dağı,
Kükreyen gençlik çağı,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Doğuda Fırat nehri,
Gözeldir, Sof’tan seyri,
Ezelden Türk’ün şehri,

30 Mart 2011 Ç.19:27
Bağcılar / İstanbul


Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Antep etrafı dağlar,
Dağlarda güzel bağlar,
Böyle der Nafi Çağlar,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…



’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
12 Mayıs 2008-K.Sinan
Bahçelievler/ İstanbul


* Liva ; Osmanlı Döneminde sancak, il, şehir .

Garadağ Gözeli

GARADAĞ GÖZELİ

Merzimen Çayı* durgun akar.
Bir ucu da Fırat’a çıkar.
Garadağ’da bir gözel gördüm,
Bakışları sineler yakar…

Garadağ’ın üstü yayladır.
Sorun halin, acep hayledir.
Bir duruşu adam öldürür.
Bu Yörük gızları böyledir…

Garadağ** dibi Yavuzeli.
Bu dilber beni etti deli.
Ya almalı ya da gitmeli,
Söyleyin dostlar ne etmeli? ..



Batur Nafiz TANÇAĞLAR
’Nafi Çağlar Mahmatlı’
22 Mart 2011 Salı 01:22
K.Sinan/Bahçelievler/İst.


* Merzimen Çayı ; Gaziantep Yavuzeli ilçesinde bir çay adı.
** Garadağ ; Fırat Nehri’nden Yavuzeli-Araban arasından batıya doğru uzanan
dağın adı.